Dexter Winchester ~ Ö.Y.

‘Yoksun’ onun için kullanılabilecek en doğru tabirdir büyük olasılıkla. Doğduğu günden okula başladığı yıllara kadar mutluluk dolu, safkan ve zengin bir ailenin sevimli ve küçük yumurcağı halini almış, üç kişilik ailenin yaşamaktan en zevk alan üyesi olmuştur belki de. Nefret nedir bilmeyen, eğitimli ve sosyal annesi Amerika’nın sayılı resmi kadınlarından olmuş, iri yapılı olmasına karşın sevimliliğini her yerde ortaya dökebilen zeki babası onu bir elmas parçasıymışçasına yetiştirmiş, bakımından eğitimine her şeyini en ince detayına kadar üstlenmiştir. Ama… Bütün bu pespembe hayata gözlerini açtığında, bir gün inci kaplı denizlerine büyük bir dalga değeceğini düşünmemiş olması yaşadığı şoku gözlerinde kocamanlaştırmasına sebep olmuştur. Normal bir ölüm şekliyle sekiz yaşında kaybettiği annesi ve babası ona, büyük miraslarının yok olduğunu ve maddi açıdan oğullarına bırakacak hiçbir şeylerinin olmadığını süslü cümlelerle yazan bir mektup yollamışlardır. Çikolata havuzu içinde büyümüş bir çocuğun çamura atılmasına benzeyen bu durum üzerine orta halli ve aile olarak görüşmedikleri dayısının ve yengesinin yanına gönderilen Dexter, orada öğrendikleri arasındaki tek doğru şeyi her gün tekrar etmiş ve bir gün intikamını alacağına dair yeminlerini aksatmadan büyümüştür. Ailesini ölüme mahkûm eden yetkililer ve bunu destekleyen herkesten nefret ederek geçirdiği her dakikayı seneler sonra en ufak ayrıntısına kadar hatırlayacağı biçimde kaydetmiştir beynine. Küçük bir çocukken ona *kaza* olduğu söylenen dramın bir *ceza* olduğunu duyduğunda kişiliğini bir yapbozmuşçasına bozup yeniden meydana getirmiştir. Büyücülük hakkında gerekli olan hiçbir şeyi öğrenmemesi için yapmayacağı şey olmayan dayısı ve çocuğu olmadığı halde ondan nefret etmeyi zorlanmadan başarabilen yengesiyle geçirdiği tüm zamanlarda güçlenmiş, korkunun faydasızlığı ve üstünlüğün önemini kavramıştır Dexter. Artık onu tanıyabilen tek kişi kendisidir. O artık bütün güzel duygulardan, hatta tüm duygulardan *yoksun* biridir.

Kendi üstünlüğünü öyle çok benimsemiş ve kesinleştirmiştir ki onun özelliklerinden en ufak bir parçasına sahip olmayan herkese yukardan ve küçümseyicilik dolu gözlerini dikmekten alıkoyamaz kimse onu. Hogwarts’da geçirdiği öğrencilik yıllarında karanlık sanatların gözdesi ve okul yıllarında tüm öğrenciler tarafından korkuyla anılan bir öğrenci halini almıştır.En enteresan özelliği de sesi olan Dex, insanları büyüleyecek kadar güzel tonlara sahip olan nidasını, öyle iyi kullanamasa da sesindeki pürüzsüzlük, yakıcılık ve ürperticilik öyle dokunaklıdır ki yalnızca kendisi gibi duygusuz olanlar etkisiz kalır onu duyduğunda.

*Yüzleşmek* istemediği fakat yaptığı şeydi bu, çocukluğunu geçirdiği İngiltere’yi terk edip yepyeni ve beyaz bir sayfa yerine, kalıp her şeyi yeniden yaşamaya karar vermişti, bu onun için her şeyden zor olsa da. Burada tanıdığı insanlarla en başındaki ilişkilerini düşündüğünde gittiği yerde de aynı şeyleri yaşamaktan korkmuştu belki de. Kendine yakınlaşmasına izin verdiği öyle az insan vardır ki yaşamında, yalnız denecek kadar cansız bir ortamda geçirmişti hayatını. Yine de ona yaklaşan birçok insan büyük yaralarla dönmüştür yanından, eğer onun gibi değilseniz, sakın yaklaşmayın. Tam yirmi sekiz yaşına bastı ve henüz bir öğrenciyken edindiğinde, mutluluk nedir bilmeyen çocuğun yüzünde koca bir gülümseme belirmesine yol açan görevini onurla sürdürüyor, o bir ölüm yiyen!

xxxxxx
Dalgalı, koyu kahve saçları her zaman kuru, dağınık ve sönük görünümde de olsa yüzüne oranla çok uygun biçimde durduğundan güzel bir sahne oluşturur. Seyrek kirpiklerinin altında birer jelibonu andıran yeşil gözleri bile sevimli görünmesini becerememiştir yüzünün. Zayıf ve cılız görünümde ki bedenine her zaman soluk olan teni de eklenince soğuğa üfleyen buz gibi bir rüzgâr görünümü verir bakanlara

Lleweyn Chloris

Aralarındaki bağın anlatılışını karşılayan en uygun sözcük saygıdır büyük olasılıkla. Yakın olmadığı halde gördüğü yerlerde selam verdiği, bazen sohbet ettiği fazla sayıda insanlardandır Lleweyn. Geçmişine dair hemen hiçbir şey bilmese de yaşamında seçtiği arkadaşlıkları ve çıkarlarına verdiği önemi anlayışla karşılar Dex. Alışmadığı üzere kaba denebilecek bir karaktere sahip olduğunu anlamıştır kısa zamanda. Elde etmek istediği şeyler üzerinde izlediği yol ve seçtiği yön ortak özelliklerindendir.
John Josh Black

Dex'in meslek olarak tanımladığı ölüm yiyenliğe adımını atmasından, gelişimine, nedensizce arkasını kollamış ve ona söz dinletebilen seyrek büyücülerden olmuştur Black. Sevimsiz ve aşırı kötümser yapısına rağmen saygısını kazanmıştır kısa zamanda, yetiştirdiği ölüm yiyenin. Geçmişi, açıklamadığını düşündüğü gerçek geçmişini merak ettiği insanlardandır ve öğrenmek için çabaladığı günleri sayamamıştır Dexter. Tek bildiği onun büyük ve saygıdeğer bir ölüm yiyen olduğudur, tartışmasız.