Adı & Soyadı ~Kevin Laroche
Fiziksel Özellikleri ~ Siyah saçlarını neredeyse siyah kadar koyu olan kahverengi gözleri tamamlar. Köşeli sayılabilecek yüz hatları başkalarına, kendisine olan güveninin az olmadığını gösterir. Genellikle saçlarını orta boyda tutar ama kafası birine ya da bir şeye bozulursa kısa kestirir. Bir albinonunki kadar beyaz teni, siyah saçlarına zıt gitse de bütünün uyumunu inkâr etmemek gerekir.
Bol kıyafetler. Evet, genellikle tercihi bol kıyafetlerden yanadır. Rahatına düşkün biri olarak buna çok ihtiyaç duyar. Özellikle tişört konusunda çok dikkatlidir. Kalın olmamaları için uğraş verir. Koyu renkler asıl tercihi olsa da bazı zamanlar etkileyici görünmek için uğraşır.
Kişisel Özellikleri [En az 3 satır] ~ Görünürde derslerle pek ilgilenen biri değildir. Ancak zeki ve başarılıdır. Bu konuda çoğu kişiyi geçebileceği bir gerçektir. Boş zamanlarını genelde değerlendirmenin bir yolunu bulur. Hiç şüphe yaratan biri değildiri. Tabi bunlar tamamen bir yansımadır. Kevin'in iki yüzlü olmasından kaynaklanan gerçeklerdir. İçindeki tehlikeyi tamamen saklar böylece.
Kevin karanlık yada iyiyi umursamaz. Her hareketi kendisi içindir. Arzuları ve istekleri ön plandadır. Gerektiğinde acımasız olabilir. Asıl emeli gücü elde etmektir. Bu arzusu güçlerini ilk fark ettiği andan itibaren başlamıştır. Güç ve hakimiyet.... Bunlar gözünden o kadar değerli olur bazen. İşte o zamanlar işine fazla karışılmamalıdır. Yaptıklarını genelde kimseyle paylaşmaz. Tamamen kendi gizeminde yatar. Kendisi hakkında bir çok gerçeği saklar. Aslında kimseyi tehdit etmemiştir. Ancak bunun asıl nedeni gerek kalmamasından dolayıdır. Belli bir saygıya sahiptir çünkü. Hareketler ve bakışları çoğu kişiye ürkütücü gelir ve ona bulaşmak istenmez. Genelde sessizdir ama bu demek değildir ki sohbet ettiği kimse yoktur. Bir çok arkadaşı vardır; en azından görünüşte. Gözlerinde her zaman rahatsız edici bir parıltı vardır. Hele sesi oo zehirli ses. İnsanları ikna etmesinde çok yardımcı olur. Birisine istediğini yaptırmakta pek fazla zorlanmaz. Ayrıca bu ses gerçekten etkileyicidir.
Kevin'in ilişkilerine gelirsek. Tamamen umursamaz biri gibi görünsede kızlardan uzak kaldığı söylenemez. Doğal görünme uğraşının bir parçası da ilişki kurmaktan çekinmemektir. Aslında ilişkileriyle de farklı bir ün kazanmıştır. Kısa ilişkiler yaşar genelde. Çünkü başak bir kızın güzelliğine kapılır ve sonra bir başkasının. Bunu herkes bilir ama gene de kızlar şanslarını denemekten geri kalmaz. Çünkü görünüşü ve hareketleri ile ilgi çekici olmuştur her zaman.
Kevin'in tek sırrı melez olmasıdır. Bunu herkesten saklar ama bunu pek önemsemezde doğrusu. Çünkü uzun araştırmaları sonucunda Karanlığın en büyük lideri olan Lord Voldemort'un da melez olduğunu öğrenmiştir. Gene de herkese kendini safkan olarak tanıtır.
Ailesi / Geçmişi [İsteğe Bağlı] ~Kevin'ın ailesi karanlık içinde kalmıştır. Geçmişi çok az kişi tarafından bilinmektedir ve bilenlerde anlatmaktan hep çekinmektedir. Çünkü duyulabilecek en korkutucu geçmişlerden biridir. Ancak anlatabilecek bir başlangıcı vardır. Kevin'ın hikayesi uzak bir dağ eteğindeki orman köyünde başlamaktadır. Babası dönemin en büyük ve en güçlü büyücülerinden biridir.Otuzlu yaşlarına kadar safkanlığı savunmuş ve bu konuda bir çok çalışmanın önderliğini ederek büyük bir grubun sevgisini kazanmıştır. Böylece ünü yayılmaya başlamıştır. Ancak otuzlu yaşlarında tanıdığı genç bir kız hayatını tamamen değiştirmiştir. Ona aşık olmuştur. Muggle olması bile umrunda değildir. İlk başlarda güzel ilişkileri olmuş ve daha evlenmelerine fırsat kalmadan Charles doğmuştur. Ancak Lily John hakkındaki gerçekleri öğrenince oğlu ile birlikte kasabadan kaçmıştır. John'un o olayla birlikle muggle soyundan gelen herkese büyük bir nefret duymaya başlamış ve yakın arkadaşları ile onları acımasızca katletmekten geri kalmamıştır. Lily'i bulana kadar bütün düyayı dolanmış ve bir çok güç görmüştür. Sonunda onu bulduğunda pis bir kahkaha atarak onu öldürmüştür ve ardından kayıplara karışmıştır. Kevin ise İngiltere'nin zenginlerinden olan halasının yanına gönderilmiş ve onun söyledikleriyle büyümüştür.
Örnek Rp [Yazılmadığı Taktirde Başvurunuz Değerlendirilmeyecektir.] ~
Tenha merdivenler; Hogwarts gibi bir okulda bulunması en kolay olan yerlerdir. Sayısız büyücü ve cadı bulunsada bu duvarlar arasında genede okulun büyüklüğü galip gelmiştir her zaman. Sayısızca söylenti bir buhar hızlıyla koridorlar arasında dolanırken, daha ne kadar keşfedilmemiş oda, gizli yollar, kapılar, resimler, merdivenler bulunduğunu kimse tahmin edemez. Tüm gizemi öğrenmek isteyen kişiler bulunsada, bunun için çabalamaya cesaret edene hep az olmuştur. Belkide bu işin içinde bulunmak için gereken meraka ve arzuya sadece az kişi sahip olduğundan bu durum böyleydi. Ancak Hogwarts tarihi boyunca bu okul içinde, bu işe gönül koymuş azınlık kişiler muhakkak bulunurdu. İşte bu azınlığın içinde bulunanlardan biriydi Kevin.
Kendisi için yeni olan bir koridordaki büyün camın önündü durmuş dışarıyı izlerken bu gerçek bir kez daha kafasına dank etmişti. Uzun ve neredeyse boş denecek kadar sessiz olan bu koridorlardan sayısız kez görmüştü. Zamanının çoğunu zaten böyler yerlerde geçiriyordu. Ve birazdan dersi başlayacakken, buradan ayrılmakta biraz isteksiz kalıyordu Kevin. Tam emin olamasada halasının dersine girmekten çekiniyor gibiydi. Aslında çoğu zaman bazı dersleri asmaktan geri kalmamıştı ama bu durum biraz farklıydı kendisi için. İki şekilde de rahatsızlık duygusundan kurtulamıyordu; bilmediği br neden yüzünden. Kolların önünde birleştirmişken gözleri ilerideki ormana dalmıştı. Yaprakları uçuşurken göze daha çıplak ve savunmasız geliyordu o engin orman. Ancak hep olduğu gibi tehlikesini kaybetmediğini biliyordu. Bakışları dışarıdan ayrılırken yavaş yavaş, bir ürperme hissetti ensesinde. Bu ani etki sayesinde ise düşüncelerini tekrardan toparlayabildi."Ah ne yapıyorum ben burada. Hadi Kevin böyle giderse derse girmemektende ceza alacaksın."
Mırıltı halinde kulağına gelen kendi sesi sayesinde oradan ayrılabilmişti. Nasıl geçtiğini bilmediği birçok koridor sonunda dersliğin kapısı önünde bulmuştu kendini. Ancak soluk soluğa kalmış olmasından çok yol aldığını algılayabilmişti zorlukla. Elini yumruk şekline sokarken hâla kararsızdı ama cesaretini toplaması gerektiğini biliyordu. Bu yüzden yumruk halindeki elini kapının üzerine iki defa götürdü. O tok seslerin ardından izin verilmeden girilmeyeceğini biliyordu aslında ama bir cevap beklemeden girdi içeri. Derse geç kaldığını zaten tahmin etmiş olsada kendi bakan yüzler duraksamasına neden olmuştu. Kısa bir süreliğine yerinden kıpırdamadan durdu. Tahminen profesörde- yani halası- kendisine bakıyordu. Ancak Kevin bakışlarını onun olduğu tarafa çevirmemek için elinden geleni yaptı. Tam o sırada dikkatini soruya cevap verdiğini düşündüğü sevgilisine yönlendirmek ve gülümseyen bakışlarla onu süzmek biraz olsun yardımcı olmuştu kendisne bu konuda."Ah sevgili kurtarıcım" diye düşünürken, gözleri Alain'i aradı hızlıca. Onun arkalardan kendisine bakan yüzünü gördüğünde ise yanına ilerleyerek oturdu."Selam dostum sanırım geciktim ha?"
Çantasını bir kenara atmakla meşgulken o tanıdık sözleri duymak eğlendirmişti genç büyücü. Gözlerinde ani bir parıltı oluşmuş ve dudakları hafifçe yanaklarına ulaşmıştı. Tabi yüzünde tüm bunlar olurken, kafasının eğik olması gizlenmesine yardımcı olmuştu. Çoğu zaman işine yarayan uzun saçları, görevini başarıyla yerine getirmiş gibi görünüyordu. Bu şekilde durmak ve gizlenmek bu dersin sonuna kadar arzuladığı bir durum olsada, çantasıyla ilgilenme numarasına daha fazla devam edemeyeceği acı bir gerçekti; ne yazık ki. Bu yüzden bir eliyle saçlarını geriye atarken kafasını kaldırmış ve arkasına yaslanmıştı yavaş yavaş. Gözlerine ilk takılan tabiki de sevgili profesör Garica olmuştu. Onun tepkisizliği, daha doğrusu bu kendini kontrol etme yeteneğine bir kez daha şaşarak halasına baktı Kevin bir süre boyunca. "Gerçekten sahip olunması gereken bir yetenek." düşüncesi kafasında dolanırken o- sevgili halası- sanki ders hiç bozulmamış gibi konuşmasına devam ediyordu sakince. Ders hakkında söylediklerinin önemli olduğunu tahmin edebiliyordu ama kendini kontrol etme yeteneğine, o kadar takılmıştı ki kulakları, söylenenlere tamamen kapalıydı.
Bir süre sonra kendini bu düşüncelere öyle bir kaptırmıştı ki kendini, içinde farklı bir sessizliğe bürünmüştü. İşte tam bu sıralarda dersliğin içinde olan tüm seslerden öte bir ses tüm sinirlerini uyardı ve hafif bir irkilmeyle kendine gelmesini sağladı. İşte duymaya değer olan ses aziz dostuna, kardeşi olarak görmeyi tercih ettiği Alain'e aitti. Zaten duymasından belli olan bir gerçek sayılmalıydı bu durum. Bakışlarını hafifçe ona çevirirken ağzından çıkan sözler nedense mutlu olmasını sağlamıştı. Çoğu zaman, benzer sözler duyuyordu ama bundan rahatsız olmaktan ziyade; hep mutluluk duymayı başarıyordu rahatlıkla. İşte şimdi cevabını vermeye hazırlandığı bu sözlerden hayrı bir mutluluk duymuştu. "Muhtemelen fark edilince ceza almama neden olacaktır." Kendine has tavrından ödün vermeden kısa ve anlaşılır cevabını hemen vermişti Kevin. Bu cevabın dostu için yeterli olacağını tahmin etmiş ve daha fazla detaylandırmaya gerek görmemişti şimdilik.
Cevabına karşılık yeni bir soru gelmeyince Alain'den, dikkatini biraz derse vermek istemişti. Birazdan uygulamalı işleyeceklerini biliyordu ve bu yüzden az olsada büyü hakkında fikir edinmek istiyordu. Bu konuda tam zamanlamalı davranmıştı zaten. Tam büyü hakkında düşünürken Diffindo kelimesi kulaklarına ulaşmıştı. Bu kelime ile birlikte yüzüne yayılmaya benzer bir ifade yayılmış ve derin nefes vermişti. Önemli bilgileri kaçırmadığını bilmekten hoşnut olurdu her zaman. Aslında dersi pek umursamayan biri gibi görünsede; başarısız olmaktan çekinen biri olmuştu hep. Şimdi işleyecekleri büyüyü kafasında canlandırırken ne kadar eğlenceli olabileceğini hayal ediyordu kolaylıkla vehemen denemek için sabırsızlanıyordu. "İşe yarar yeni bir büyü.". Kendine göre büyüyü nasıl kullanacağını bile çoktan yorumlamıştı. Gerçi şaka adına düşününnce son zaman içinde aldığı cezalar aklına gelmişti ama bu cezalar onu ve Alain'i asla durduramazdı.
Arkadaşının çekiştirmesi ile yerinden doğruldu ve uygulama dersliğine ilerledi sakince. Büyü hakkındaki düşüncelerinden hâla kurtulamamıştı. Zaten düşünmek için yeterince zamanı olduğuna inanıyordu. Çünkü kendilerinden küçüklerin uygulamalarını izlemeleri gerekiyordu önce. Aslında bu işinde ayrı bir eğlencesi vardı Kevin için. Yeni denenen büyülerde kesinlikle başarısız olanlar çıkardı ve onlara gülmek eğlenceli olurdu. Belki onların duygularınıda düşünmek gerekirdi ama Kevin bu konuda bazen yoksun olabiliyordu. İşte tam bu şansız kişi kim olacak diye merak ederken, bir slytherinli beceriksiz çıkmış ve iki arkadaşın aynı anda kahkahalara kapılmasını sağlamıştı. Belli ki Alain ile Kevin aynı olaya bakmış ve aynı tepkileri daha önceden olduğu gibi aynı anda vermişlerdi.
Artık sıra kendilerine gelince ikişer ikişer dizilmişlerdi sıraya. Başta yanında durmayı düşündüğü kişi Alain olmuştu ama karmaşadan dolayı hemen onun arkasına denk gelmişti. Ancak bu durumdan rahatsız değildi çünkü yanında duran kişi güzel sevgilisinden başkası değildi. Yüzüne bir gülümseme yerleşirken tek söz söylemeye gerek duymadan Paula'ya baktı. Onunda yüzünde oluşan ifade pek farklı değildi. "Tabiki Lady'im. Görmek isterseniz görürsünüz." Sözler ağzından neşeli bir tınıyla çıkarken yüzüne bir gülümseme yerleşmiş ve bakışları büyüyü yapmakta olan Alain'e yönelmişti. Güçlü giden büyüsünü dikkatini kolaylıkla çekmişti. Aslında kimi düşündüğünü tahmin edebiliyordu ama şimdi üsünde fazla düşünmek istemeden kendi büyüsünü yapmak adına ilerledi. Kimi düşüneceğini biliyordu aslında. Pek zor değildi ama tam olarak kim olduğundan emin olamıyordu. Gene de varlıksal olarak bir ispiyoncu olduğu gerçeğini kafasında oluşturdu ve büyü sözleri söyleyiverdi. Asasından hızla çıkan büyü yastığa vurunca etrafı küçük bir tüy bulutu kapladı. Kevin başarılı olmanın verdiği mutluluğu yaşarken Paula'yı yakaladı. "Avluda görüşürüz." Bu kısa sözün hemen ardından göz kırptı ve Alain'in yanına ilerledi.
Dostunun yanına vardığında yüzünde demin olanları merak eden bir ifade vardı. Bu merakını dahakelimelere vurma fırsatını yakalayamamıştı ki merak ettiği cevabı aldı. Onun kısa ve net cevabını sadece kafasıyla onaylamayı yeterli gördükten sonra harekete geçti. "Hademe ile biraz zaman geçirmeye ne dersin?"