Onca aksiliğin üstüne, bir de karşısına alaycı görünümlü, siyah, zarif bir elbise giyen, tüyler ürpertici, genç bir cadı içeri girdi. Onu uzaktan görür görmez tiksinmişti. Alımlıydı ama o alaycı ifade her şeyi bozuyordu. Soğuk, mavi gözlerinin Dawn'ınkilerle karşılaştığı anda, Dawn ister istemez titredi. Kim olabilirdi bu kadın? Yoksa geçmişini ilgilendiren biri miydi? * Hadi ordan! Her gördüğün yabancıyı kendinle ilişkilendirme Dawn! * diye geçirdi içinden. Ama kadının kendisine doğru yaklaşması, bu olasılığı korkunç bir şekilde artırıyordu. Elinde olmadan bir adım geriledi. Gözünün önüne düşen bir tutam saçı eliyle geriye itekledi. Kadının ona doğru attığı her adımda daha da ürperiyor, titriyor, boğazı düğümleniyordu. Bunu dışa vurmamalıydı. Kadın tehlikeli görünüyordu. Yüzüne gayet yapmacık bir gülümseme yerleştirdi. Kendinden emin gözükmeye çalışıyordu. İçten içe kuşkularıyla rahatsızlığını büyütse de siyah saçlı cadının kim olduğunu öğrenmek istiyordu. Annesiyle olan ilişkisini. Babasının gitmesine neden karışabileceğini. Birden aklına o kötü düşünce geldi ve irkildi. Acaba? Babasıyla bir yakınlığı olabilecek bu kadın ailesini yıkan o zehirin baş yaratıcısı olabilirdi. Ama bu anlamsızdı. Annesini çok severek evlenen adam, niçin böyle sinsi, alaycı bir kadınla onu aldatıp, sonra da ortadan kaybolsundu ki? Belki de ortadan kayboluşunun suçlusu bu kadındı. Onu öldürmüş olabilirdi. Bu kadar fazla düşünceye kapılmışken, bu gizemli kadın iyice yakınına geldi ve düşüncelerinden sıyrılmasına neden oldu.
‘Salve Dawn. Uzun zamandır seninle tanışmayı bekliyordum. Ben Jacinth. Annenin çok sevdiği bir arkadaşı.’ Bu iş oldukça ilginçleşiyordu. Babasıyla hiç bir alakası yoktu demek ki. Annesinin sevdiği bir arkadaşıysa geçmişiyle, babasının kayboluşuyla ne alakası olabilirdi. ` Incedo infernus! Bir sen eksiktin! ´ diye homurdandı Dawn. Jacinth'e acıyordu doğrusu. Çünkü birazdan yaşına göre oldukça meraklı, soru sorma konusunda yüksek lisans yapmış Dawn duruyordu. Eğer ailesini parçalayan yılan bu kadınsa, o zaman Dawn'dan çekeceği vardı.