Çarpışma

Konu: Çarpışma Çarş. Ocak 14, 2009 5:52 pm

Zaman: Öğleden sonra

Kurgu: Aynı binada olmalarına rağmen tek kelime etmeyen iki kişinin yeni tanışması; hava oldukça sıcak, alışveriş zamanı xD
Oyuncular: Grace Lucy & Sergei

Güneşe yavaşça çevirdi bakışlarını, sıcak tüm bedenini esir almış gibiydi. Taşımak zorunda kaldığı poşetlerden neyse ki kurtulmuştu. Annesini ve kız kardeşinin poşetlerle kaldırımdan karşıya doğru ilerleyişini ve dükkana girişini seyretmişti olduğu yerde. Kadınların alışveriş merakını bir türlü anlamazdı. Ne bulduysalar yine almışlardı. Sadece kitaplar için geldiklerini söylemişlerdi güya! Ama vitrinler onlar için bir hayli çekici ayarlanmıştı. Kardeşinin mutlu çığlıkları hala aklındaydı, ne de farklıydı o yerden bitmeyle. Yinede seviyordu işte. Aralarında ki bağdan mı kaynaklanıyordu bu bilinmez. Kavgaları o kadar tatlı oluyor ve birbirlerine bağlıyordu onları.

Onların dükkanda yerlerini aldığını düşünerek, kendini dükkanların dizildiği kaldırımlardan birine attı. Gelen geçen ilk başlarda onu fark edemeden üzerine doğru yürüyor ardında hafif şaşkınlıkla yakınından geçiyorlardı. Onca yol varken dükkanların dibinden gitmek hoşlarına gidiyor olmalıydı. Bakışlarını caddenin ortasında gezinen büyücü ve cadı kafilesine çevirdi. Çoğunun alışveriş nedeni aynıydı, okul için üst baş, kitaplar. Gözleri arkadaşlarını arasa da şimdiye kadar kimseye rastlayamamıştı. Onları özlediği falan yoktu ama evden kurtulmak için can atıyordu. Özlem değil bulunduğu ortamdan sıkılmaydı sadece. Asasını sallama isteğine boyu eğmekte bir o kadar kötüydü onun için. Bunun son bulacağı yer ise Hogwarts’tı.

Elini yavaşça alnına düşen saçlarına doğru götürdü ve sıcaklığı biraz daha def etmek ister gibi havalandırmaya başladı. Kaldırıma vuran gölge uzattığı ayağının dizlerinin yarısında son buluyordu. Oraya vuran sıcağın etkisi ile ısındığını şimdi fark etmişti. Susuzluğu da artmasına rağmen ayağa kalkıp, dükkanın birine girmek istemiyordu. Uzattığı ayağı yavaşça çekti ve ikisini birbirinin yakınına getirerek bağdaş oturuyormuş gibi pozisyon aldı. Sokakta ilerleyen kalabalıktan gözlerine takılanların hareketlerini izlemeye koyuldu.

Konu: Geri: Çarpışma Perş. Ocak 15, 2009 5:02 pm

'' Ben biraz alışveriş yapacağım. Kitaplarımı filan alayım diyorum. Sonra görüşürüz kızlar. ''
'' Tamam görüşürüz. ''

İkizinin yanağına bir öpücük kondurarak göz kırptı. Arada bir onsuz gezmek iyi olabiliyordu. Galleonları ile dolu olan minik el çantasını alıp Çatlak Kazan'da dün yerleştikleri odanın kapısını açtı. Diagon Yolu'na geçiş için gelen büyücülerin çıkardığı sesler hanı doldurmuştu. Büyücüler yüzünden neredeyse her dakika açık olan sihirli kapıdan geçerek Diagon Yolu'nun o geniş dünyasına adım attı. Yolun iki tarafındaki çeşitli büyücü dükkanları , ellerinde okul kitapları olan kendisinden ufak öğrenciler.. Ah , minikler ne kadar da şirinlerdi (!). Tüm ışınlarını sanki bu yola yolluyor olan güneş sıcaklamasına yol açmıştı. Sıcaktan sıkılıp üfleyerek vitrinlere bakmaya başladı. Yeni model bir quidditch süpürgesi ilgisini kazanmıştı. Vitrine doğru yaklaşıp daha da yakından incelerken annesine bu modelden yeni bir tane aldırmanın yollarını arıyordu.

Süpürgeyi daha yakından incelemek için dükkanın içine girdi. Satıcı kadına süpürgeyi yakından incelemek istediğini söyleyince kadın süpürgeden bir tane getirip özelliklerini rastgele anlatmaya başlamıştı. Buna kesinlikle sahip olması gerektiğini diğer özelliklerini de dinlemek istediği halde zaten kalabalık olan Süpürge Dükkanı'nın sıcağına dayanamayarak satıcı kadına teşekkür etti. Dükkandan çıkmadan önce son kez kadına gülümsedi. Aklı hala süpürgede kalmış , son kez vitrine bakmak için önüne bakmadan yürürken birşeye çarptığını farketti. Çarpmanın etkisiyle az daha üzerine düşeceği çocuğa sinirle bakarak konuşmaya başladı.

'' Ya deli misin nesin sen ?! Neden kaldırımın ortasında oturuyorsun az kalsın düşüyordum ?! ''

Gerçi kaldırımın ortasında oturmak saçmalık da olsa o da önüne bakmıyordu. Üzerine düşmekten omzunu tutarak kurtulduğu çocuğu süzdü. Büyük ihtimal aynı yaştalardı , sarı saçları ve çekici bir surata sahipti. Bir an çocuğu okulda daha önce gördüğünü hatırlamıştı ama adını bile bilmiyordu. Az önceki sinirli halinin aksine daha sakin bir sesle kendini tanıttı.

'' Fazla tepki verdim ama kaldırımın orta yerinde oturmak senin suçun. Neyse ben Grace Lucy. ''

Konu: Geri: Çarpışma Cuma Ocak 16, 2009 10:04 am

Sergei caddeye bakışlarını çevirmesine rağmen bir süre sonra sabitlemiş bulunduğu yerden düşünceleri kayıp, gitmişti. Eve gideceği zaman ne yapacağını planlıyordu. Dışarı çıkıp, onunla konuşmalı ve bir sonuca varmalıydılar. Ama bunu kıza nasıl söyleyeceğini bilmiyordu. Zaten okul onları fazlasıyla ayırmış ve Beauxbatons okuması onları birbirinden soğutmuştu. Kızın Sergei’den soğuduğu yoktu ama yazın onu görmek Sergei için bir anlam ifade etmemeye başlamıştı. Yinede yaz için ideal biriydi. Tüm bu düşünceleri beyninde tarttığı sırada omzunda feci bir acı hissetti. Birinin dizlerinin omzunu deldiğini düşündü bir an. Çarpmanın etkisi ile biraz öne doğru sarsılmış, sonra toparlanarak kızın tepkili sesine cevap vermek ister gibi ayağa kalkmıştı.

'' Ya deli misin nesin sen? Neden kaldırımın ortasında oturuyorsun az kalsın düşüyordum? ''

“ Gözlerinizi gittiğiniz yolla çevirseydiniz, görürdünüz Küçük hanım!”

Bakışlarını çevirdiği zaman sık sık gördüğü ama bu zamana kadar tanıma zahmetinde bulunmadığı isminin Lucy olarak bildiği kız ile gözleri buluştu. Onca zamandır aynı derslere girip çıkmalarına rağmen hiç konuşmadıkları arasındaydı Lucy. Çok konuşmayı sevmediği için pek arkadaşı olmayan birine göre garip değildi onunla konuşmamış olmaması. Bakışlarında ki kızgınlığın yavaş yavaş gittiğini hissediyordu. Kızın biraz sakinleşmiş ses tonuna kulak verdi.

'' Fazla tepki verdim ama kaldırımın orta yerinde oturmak senin suçun. Neyse ben Grace Lucy. ''

“ Kaldırımın ortasında değil, herkesin geçebileceği gibi kenarında oturuyorum. Hem nereye istersem otururum, Lucy.”

İsminle hemen hitap etmesine kendide şaşırsa da bu isme kolay alışacakmış gibi geldi. Ona yüzünü daha da yaklaştırarak Lucy’nin ciddi yüzünde gezdirdi bakışlarını pembe dudaklar ve kahverengi bakan gözler bir an için etkileyici gelmişti. Ona bu kadar yakından hiç bakmamıştı ki daha önce belki de bu düşünceler bu yüzden aklında belirmişti hemen. Sakinleştiğini hissederek oda kendini tanıtmak için elini uzattı. Tek kaşını kaldırıp anlamlı bir ifade ile.

“ Bende Sergei, memnun oldum. Bu kötü karşılaşmaya rağmen!”

Konu: Geri: Çarpışma C.tesi Ocak 17, 2009 11:46 am

Sarışın ve gayet hoş gözüken çocuğun kendini savunduğu birkaç kelimeden sonra çocuk kendini tanıtma zahmetine girmişti. O kadar zaman okulda olup da neden bu kadar hoş bir çocuğu tanımadığını düşünerek karşısındakine tamamen giden sinirinin aksine gülümseyerek baktı.

“ Bende Sergei, memnun oldum. Bu kötü karşılaşmaya rağmen!”
''Ben de memnun oldum. Ya , sanırım biraz sert çıkmış olabilirim sana Sergei.''

Çocuğun ismine alışabilmek için adını kullanırken ona uzatılan eli sıktı. Çocuğun surat ifadesine karşılık o da muzur bir ifade yaparak karşılığını verdi. Çocuğun ismini duyunca onu okulda neredeyse hergün gördüğünü , aynı derslere girip çıktıklarını anımsadı. Buna rağmen çocuğun radarlarına yakalanmamasına şaşırıyordu. Büyük ihtimal sessiz sakin , kendi çapında birisiydi ki konuşmuşlukları yoktu. Kısa süreli suskunluktan sıkılarak yanlarından gelip geçen büyücü ve cadılara baktı. Çoğunun elinde yeni yıl için listelerinin bir hafta önce geldiği ders kitapları vardı. Geçenler arasında arkadaşlarının varolabileceğini düşünerek yürüyen kalabalığı daha dikkatli baktı ama tek bir arkadaşını bile görememişti.

'' Bir yerlere gitmek ister misin ? Yoksa burada böyle duracak mıyız ? ''

Kaldırımda böyle boş boş dururken canı sıkılmıştı. Fazla kişinin olmasından da bunalarak sıkkın bir sesle düşüncesini Sergei'ye söylemişti. Sarı sıcağın altında durmak bunalmasına yol açmıştı bu da bir yerlere gitmek istemesinin ayrı bir nedeniydi. Üzerindeki mavi binasının rengindeki elbisesinin duruşuna vitrinin camından bakmaya çalıştığını belli etmeden çocuğa gülümser gibi yaptı. Canının şu an tek istediği şey soğuk bir içecek olmuştu. Bu sıcağı bastırıp Sergei denen çocuğu daha yakından tanımak istiyordu.