|
|
| ~Sohbet ve Bira | |
| | Yazar | Mesaj |
---|
Ference Leiff Jagger Büyüceşûra Baş Hâkimi
Mesaj Sayısı : 72 Asa : 12 inç, yarı esnek. Defne dalı, anka telenkli. Evcil Hayvanı : Köpek, Fox. Kayıt tarihi : 13/01/09
| Konu: ~Sohbet ve Bira Perş. Ocak 15, 2009 8:00 pm | |
| Oyuncular: Ference Leiff Jagger, Ludwynn Johan Jagger Kurgu: Baba ve oğulum bira içip sohbet etmeleri. Zaman: Hava kapalı, ince bir yağmur var ve öğle vakitleri.
~~~
Son günlerde davalık bir durum çıkmaması, Leiff'in lehine olmuştu. Gene maaşını alacaktı fakat bir uğraş yapmıyordu. Bu boş zamanını izne ayrılıp evinde veya ofisinde bol bol kitap okuyarak geçiriyordu. Aslında canı sıkılmıyor da değildi. Hâkim cüppesini giyip koca mahkemedeki en yüksek sandalyeye geçmek ona büyük bir güç hissi veriyordu. Elbette ki, otoritesi her daim belli oluyordu bu koşullarda. Liderlik yapısı garip bir şekilde baskın olan Leiff için bu, hoşnutluk anlamına geliyordu tabii ki. Gene böyle evinde kitap okurken, Leiff'e hiç yakışmayacak bir hareket yaparak kitap okumaktan sıkıldı ve Patronus büyüsü ile cismani patronusu oluşturdu. Keçi biçimine giren patronusa Bakanlık'a gidip oğlunu Üç Süpürge'ye çağırdığını belirtmesini tembihledi. Patronus, insanüstü bir hızla ilerledi ve bir süre sonra kayboldu. Leiff de bir süre onu izledikten sonra ceketini üstüne alıp yola koyuldu.
Neyse ki evi Hogsmeade'ye çok uzak değildi. Rahatlıkla cisimlenebilirdi fakat yürüyerek açılmayı tercih etti. Yağmurlu hava tercihini birazcık sorgulatsa da, Leiff bu yürüyüşün kendisine gerçekten iyi geldiğini itiraf etmeliydi. Kasaba sokaklarına varınca gözü Üç Süpürge'yi taradı bir an. Sonra sallanan tabelayı gördü ve o yöne doğru ilerlemeye başladı. Bir yandan etrafı kolluyor, kim var kim yok bakınıyordu. Ortalıkta kimsecikler yok gibi görünüyordu. Etrafa bakınmaya devam ederken kapının önüne geldiğini farketti ve kapıyı kabaca açıp içeri girdi. Kapının eşiğinde birkaç saniye sakalını sıvazlayarak bekledi ve sonra gülümseyip ''Merhaba,'' dedi içerideki herkese seslenircesine. İçerideki takım gene aynı kişilerdi. Birkaç işsiz ayyaş ya da Bakanlıktan tanıdığı kimseler. Diğerlerinden farklı olan tek masa, iki öğrencinin oturduğu bir masaydı. Hemen hanın ortasındaki barın yanındaki bir masaya oturdu. Ceketini ve şapkasını sandalyenin arkasına astı ve hanın sahibesi bayana, ''İki kaymakbirası. Bol köpüklü.'' dedi. Lütfen gibi bir kelime kullanmamıştı fakat sesindeki yumuşak ton bu kelimelerin bir rica cümlesi olduğunu rahatlıkla anlatabiliyordu. Biralar geldi fakat oğlu henüz gelmemişti. Merakın yanı sıra biraz tedirgin olmuştu Leiff. Nerede kalmıştı Ludd? Bu soruyu beyninin içinde dolanıp dururken cevabı da kapıyı aralamıştı. Oğlu Ludd, nihayet gelebilmişti. Elini yukarı kaldırmasıyla Ludd, ona doğru ilerlemeye başladı. | |
| | | Ludwynn Johan Jagger Baş Seherbaz
Mesaj Sayısı : 22 Evcil Hayvanı : Jalorah adında Kurbağası, Solucanı. Rp Sevgilisi : Valeria Delia Silver Kayıt tarihi : 14/01/09
| Konu: Geri: ~Sohbet ve Bira Perş. Ocak 15, 2009 8:28 pm | |
| Ludd; bugünün hafif sıkıntılı geçmesine pek şaşmamıştı. Neredeyse her günü, böyle sıkıcılıkla geçiyordu. Artık hayatının bir parçası oluveren bu hâl, Ludd'da garipsenmeyen bir tepki meydana getiriyordu. Aklında birkaç karanlık saflarda olanları haklamak geliyordu bazen, kendi kendine mırıldandığı da oluyordu. Arkadaşları ile iletişime geçme çabası içerisinde değil, aksine onların suratlarına bile bakmıyordu. Çünkü Ludd arkadaş ortamına pek önem vermez, kısacası sevmezdi. Küçükken bile annesinin yoğun çabaları üzerine zar zor arkadaş çevresi oluşturabilen Ludd; Mugglelara karşı ayrı bir zaafı yoktu. Geçmişine şöyle bir göz atacak olunursa Ludd'un, babasını bir hayli severdi. Babası ile geçirdiği vakit, ona dünyalara bedeldi. Ancak ne yazık ki babasını çok sıklıkta göremiyordu. Annsinin ölümünden sonra babasının kendine sahip çıkmasıyla büyümüş, Baş Seherbaz olup çıkmıştı. Bütün ailesi aydınlık taraftaydı ve karşı taraftan herkes onlara göre düşmandı. Luddwynn'ın en sevdiği işlerden biri, gıcık olduğu büyücüler - veya suçlu kişiler - ile kedinin yumak ile oynayışı gibi oynardı. Bu bir çeşit Ludd'da zevk haline gelmişti. Ancak bazen canını sıkan anlar olduğunda ki oluyordu bazen, bu sefer oynamak değil direk çözüm uygulanıyordu, yok etmek.
İçeriye giren Keçi ile ürken Ludd; bunun bir patronus olduğunu çok geçmeden anladı. Şakır şakır Ludd ile konuşan patronus bir anda yok oluverdi. Ludd'da birden bu sıkıcı günden sıyrılmak istercesine sevinç tebessümleri oluştu. Bu tebessümle bir süre sonra belki de yerini kocaman kahkahalara bırakacaktı. Hemen yerinden kalkıp, cüppesinin kukeletasını başına geçirdi ve sokağa fırladı. Hafif yağış çitelese de aldırış etmeyen Ludd doğru Üç Süpürge'ye yürüdü. Yolda tanıdığı bir kaç kişiyi görmezden gelerek, koşar adımlarla Üç Süpürge tabelası ile burun buruna geldi. Tam bu anda asasının belinden aşağıya kaydığı hissine kapıldı ve refleks ile elini asasına attı. Önünde ki bir adam bunu görünce Ludd'a korkarcasına bakışlar attı. Ludd buna önemsemeyerek Üç Süpürge'ye daldı. İçerisi bir acayip kokuyordu bugün. Sağda solda içki içmeye çalışan insanlara gözü takıldı ilk önce. Masalara göz atıp, şekerini arayan çocuk edasıyla babasını aradı.
En sonunda babasını tanıdı. O koca sakalların arkasına saklanan yaşlı adamı ayırt etmek, o kadar da zor değildi. Hem de Ludd kadar dikkatli birinin bunu ayırt etmemesi, imkansızdı. Hemen eliyle babasına bir işaret çaktıktan sonra cüppesinden akan suları silkelemeye vakit ayırmadan masaya vardı. Sandalyeye yavaşça kendisini bıraktıktan sonra demin ki komik durumu hatırlayınca yüzünde yersiz bir tebessüm oluştu. Bunu babasının görmesine izin vermeyerek konuşmaya başladı. '' Merhaba baba. Nasılsın? Seni çok iyi gördüm. '' | |
| | | Ference Leiff Jagger Büyüceşûra Baş Hâkimi
Mesaj Sayısı : 72 Asa : 12 inç, yarı esnek. Defne dalı, anka telenkli. Evcil Hayvanı : Köpek, Fox. Kayıt tarihi : 13/01/09
| Konu: Geri: ~Sohbet ve Bira Cuma Ocak 16, 2009 8:22 am | |
| İkinci bira bardağını oğlunun önüne koyarken Ludd'ın sözlerini dinledi. Gelir gelmez hâl hatır soracaktı tabii. Öyle de olmuştu zaten. Ortadan ikiye ayrılıp iki farklı yerden uzamış olan sakalının sol ucundan tutup sıvazlamaya başladı. Sanki oğlu çok zor bir soru sormuştu. Fakat niyeyse onu bekletme isteği gelmişti içine. ''İyiyim Ludd. On sekizimde gibiyim. Ya sen?'' yaptığı şaka ile karışık cevap üzerine biraz kıkırdadı ve köpüklü birasından koca bir yudum aldı. Biranın köpükleri bıyıklarında kalmıştı. Bu, onun en sinir olduğu şeylerden biriydi. Cüppesi yardımıyla sildi bıyığındaki köpükleri. Sonra oğlunun iyilik sağlık cevabını dinledi. Ardından rahat bir nefes alıp bir sigara yaktı. İlk fırt içinde zehir gibi bir tat bırakmıştı. Doğaldı, çünkü bu bugün içtiği ilk sigaraydı. Zaten bu saate kadar nasıl dayandığını bilemiyordu. Ağzından çıkan dumanları bir ejder misali dışarı üfürürken oğlu Ludd'a bir kere daha baktı. Daha dün bir çocuktu, Hogwarts için alışveriş yapıyorlardı. Leiff, bir an kendini 50 küsür yıl öncesinde buldu ve biricik oğlu Ludwynn ile Diagon alışverişlerini gördü. O gördüğü minik Ludd, şimdi Bakanlık'ta önemli bir mevkiide çalışıyordu. Bu anılar silsilesinin bir ağlama ile sonuçlanacağını bilen Leiff, buna bir son vermeyi başardı.
Titrek elleri bir kül tablası arıyordu şimdi. Tüm masayı taradı fakat bulamadı. Sesini düzeltmek için öksürdü ve hanın sahibesine ''Bir küllük rica edebilir miyim bayan?'' dedi oldukça kibar bir aksan ile. Bir dakika sonra isteği yerine getirildi ve mavi, kirli bir küllük masanın ortasına kondu. Sigarada biriken külleri sigaranın üstüne vurarak attı ve küllüğün oyuklarından birine yerleştirdi sigarayı. Parmaklarını birbirine kavuşturup masaya koyduğunda, Ludd'ın pür dikkat ona bakıp ne diyeceğini beklediğini fark etti. Bir şeyler sorması gerekiyordu elbette ki. Ne sorabilirdi? Leiff, bir dakika kadar da bunu düşündü. Hayatında gidip duran bu bir dakikaların haddi hesabı yoktu. Söyleyecek bir şey bulamayınca sigarayı tekrar eline aldı.
Sigarası bitince kül tablasına bastırıp söndürdü izmariti. Yeni bir sigara almaya yeltenirken birini de oğluna uzattı. Sigaralar ağıza giderken Leiff'te, ''Bakanlık işlerin nasıl gidiyor, oğlum? Sana daha çok masa başı görevleri düşüyordu herhalde.'' Oğlunun maceradan maceraya atılıp hayatını tehlikeye atmasını istemediği için masabaşı görevleri yeğliyordu Ludd için. Ama Ludd'ın, bunun tam tersini düşündüğünü de iyi biliyordu. | |
| | | Ludwynn Johan Jagger Baş Seherbaz
Mesaj Sayısı : 22 Evcil Hayvanı : Jalorah adında Kurbağası, Solucanı. Rp Sevgilisi : Valeria Delia Silver Kayıt tarihi : 14/01/09
| Konu: Geri: ~Sohbet ve Bira Cuma Ocak 16, 2009 8:48 am | |
|
Ludd; babası ile konuşmaya başladığında büyük bir zevk alıyordu. Çünkü babasıyla ezelden beri çok iyi anlaşır, onu ruh ikizi olarak bellerdi. Nedense; Leiff sadece onun için bir baba değil, bir dost, bir kardeş gibiydi. Babasının Ludd'un sorduğu soruya biraz kıkırdatarak cevap verip, aynı soruyu Ludd'a yöneltince Ludd birden babasının suratına bakakaldı. Eskiye döndü bir an. Bu eskiye dönüş esnasında ağzında bir şeyler mırıldandı sanki. Babasının o yaşlı ve buruşuk suratı, yakışıklı bir beyfendiye dönüştü bir anda. Ludd'a sevgi dolu sözcükler söyleyip suratını sıvazlıyordu. Bu anı hiç bitmemesini dileyen Ludd yine şimdiki zamana babasının sözleri ile döndü. İrkildi birden nedenini bilemeden. Büyük bir hüsranla babasının ona uzattığı sigarayı kaparak doğru azına götürdü ve bu pis ama rahatlatıcı dumanı içine çekti. İki çocuk babası olan Ludd; babalığın ne demek olduğunu çok iyi biliyordu. Babasından gördüğü şefkati, aynen çocuklarına da uygalamaya çalışıyordu. Tabii işi gereği buna pek zaman bulamasa da mükkemmel bir baba olduğunu düşünüyordu.
Sigaranın biriken küllerinin masaya düşmesini rahatlıkla izleyen Ludd, bu alanda babasını örnek almazdı. Genelde kuralları çiğnemek hoşuna giderdi. Ancak babasından hafif korktuğu için bazen kuralları uyması gerektiğini biliyor ve uyuyordu. Bir müddet etrafı süzdü Ludd. Daha demin duyduğu o pis kokuyu, sigara dumanı ört pas etmeye çabalıyordu sanki. Önünde duran biradan iki yudum aldı ve ardından sigarasını çok büyük bir özlemle içine çekti. Küllüğe sigarasını koyduktan sonra ellerini kavuşturmak yerine, serbest bırakmayı tercih etti. '' Bu aralar bakanlık çok durgun. Birkaç kişi suç işlese de biz de onları haklasak diye bekliyoruz. Tabii bunun dışında masa başı olmak, görevimiz. '' dedi babasının suratına sırıtkan bir ifadeyle bakarak. Büyük bir gurur ve rahatlamış bir hâl takınarak sigarasını bir daha içine çekti ve bitirdi. Küllüğe nazikçe bıraktıktan sonra sigaranın küllüğe düşüş anını saniye saniye izledi. Söndürmeye gerek bile duymadı.
| |
| | | Ference Leiff Jagger Büyüceşûra Baş Hâkimi
Mesaj Sayısı : 72 Asa : 12 inç, yarı esnek. Defne dalı, anka telenkli. Evcil Hayvanı : Köpek, Fox. Kayıt tarihi : 13/01/09
| Konu: Geri: ~Sohbet ve Bira Cuma Ocak 16, 2009 4:25 pm | |
| '' Bu aralar bakanlık çok durgun. Birkaç kişi suç işlese de biz de onları haklasak diye bekliyoruz. Tabii bunun dışında masa başı olmak, görevimiz. '' demişti Ludd. Bu içini iki yönden rahatlatmıştı. Birincisi, oğlu güvendeydi. İkincisi, tüm büyüce dünya güvendeydi.
''Tahmin edebiliyorum.'' Gerçekten tahmin edebiliyordu. Mahkeme duvarları o kadar zamandır boştu ki. Senelik izninden bir, iki gün çalarak harcıyordu günlerini. İşi gücü bırakmak da aklına gelmiyor değildi elbet. Ama henüz genç sayılırdı (!) ve Leiff gibi biri için işi bırakmak hayata küsmek anlamına geliyordu. Sonuçta tüm zamanını kitap okuyarak geçirecek ve en sonunda çıldıracaktı. Bu şekilde bir paranoyaya nasıl düştüğünü anlayamadı hele bunların hepsini iki saniyede nasıl düşündüğünü hiç... Şeytanın oyunu bu düşünceleri kafasını bir sağa bir sola sallamak suretiyle yok etti. Kaymakbirasından koca bir yudum daha aldı ve bol köpüklü birayı bitirdi. Ardından yakıp da daha hiç içmediği, neredeyse yarıya kadar yanmış olan sigarasının birikmiş külünü boşaltıp, sigaradan bir yudum çekti. Vücudunun sigara ihtiyacı bitmiyordu. Tiryaki olduğu için, bir günde iki üç paket sigara anca yetiyordu sevgili Leiff'e. Son fırtı çekerken dumanları burnundan çıkarmıştı. Cebini üçüncü kez yokladı. Kağıt paketi bulunca acele ile çıkardı ve birer sigara daha çıkardı oğlu ile kendisi için. Birini yakmadan ağzına koyduktan sonra diğerini oğluna verdi. Sigarayı tüttürmeye başlarken oğlunun birasını bitirmesini sabırsızlıkla bekledi. Buraya gelip de sadece bir bira ile yetinmeyeceklerdi elbette. İki, üç; belki daha sonra Ateşviskisi ile devam edebilirlerdi de. Bu yaştan sonra alkolik mi olacaksın? diye kızdı kendine. Ama diğer bir yanı, alkol almak istiyor gibiydi. Bugün bir hayli kötü düşünceye ve çelişkiye düşecek gibiydi.
''Biraları tazeleyebilir miyiz?'' Han sahibesi bu talimat üzerine hemen bardakları sihir yardımıyla yanına getirdi. Şu iki adımlık yer için bile sihir kullanan insanlara kızardı Leiff. Böyle numuneler yürümemek veya yorulmamak -artık iki adımla ne kadar yorulunulursa- için sihre başvuruyorlardı. Gözlerini devirip kül tablasına odaklandı ve üstündeki izmaritlere. Sigaradan bir fırt çekti. Ama hâlâ gözü dalmış bir biçimde kül tablasını izliyordu. Aslında, onu izlemiyordu. Ruhu bambaşka yerlere uçmuştu. Bir an mahkemede eski bir davadaydı, bir an Rusya'da bahçede top oynuyordu, sonra büyücü olduğunu öğrendiği an geldi aklına. O vazo... Kısacası hayatı bir film şeridi gibi geçip gitti gözünün önünden. Ama fiziki olarak hâlâ kül tablasına bakıyordu. Bu dalgınlığı gelen biralar bozdu. Önlerinde bitivermişlerdi ufak bir ışık şöleninin arkasından. Han sahibesine bakıp kafasını öne eğerek teşekkür etti ve biradan kocaman bir yudum aldı. Sonra tekrardan bıyığına yapışan köpükleri sildi. Yarısından fazlası beklemelerden dolayı harcandıktan sonra biten sigarasını döndürüp dumanı sağ tarafındaki masaya doğru üfürdü ve oğluna dönüp, ''Ludd, çocukların nasıl?'' diye sordu. Torunlarını da çok severdi Leiff, Ludd kadar olmasa bile. | |
| | | Ludwynn Johan Jagger Baş Seherbaz
Mesaj Sayısı : 22 Evcil Hayvanı : Jalorah adında Kurbağası, Solucanı. Rp Sevgilisi : Valeria Delia Silver Kayıt tarihi : 14/01/09
| Konu: Geri: ~Sohbet ve Bira C.tesi Ocak 17, 2009 11:37 am | |
| Ludwynn birz babasının suratına odaklanmayı seçti. Babasının söylediği sözleri üzerine mırıldayışlarını az da olsa kestirse de yarısından çocuğunu anlamamıştı. Yada babasının söyledikleri, anladığı kadardı. Ludd, sessizlikle kaldı bir an. Sonra babasının dalışına bakarak Ludd'da daldı. İçinden mmırıldandığı bir muggle şarkısı, popülerlik açısından Ludd'u üst seviyeye taşıyabilirdi. Ancak sadece Muggle dünyasında. Şarkısını o kadar sessiz mırıldanıryordu ki bir fısıltıdan daha da sessizdi. Hele de babası bu kadar dalgınken Ludd'u kimse duyamazdı. Bira bardğaının kulpundan tutup kafasına dikti Ludd. Biranın yanıcı etkisi gırtlağını kavursa da bundan büyük bir zevk alıyordu. Aslında normal bir bira, insanı içtikçe açardı. Ludd için bu tam tersineydi. Yada Ludd için değil, Ludd'un yapısı içindi. Ludd tek yudumd az kalan birasını bitirdikten sonra babası ondan önce davranıp, garsonun biraları tazelemesini hayranlıkla izledi. Ludd, babasını çok iyi tanıyordu. Küçük büyülere sinirlendiğini, ancak yine de sinirlerine hakim olmayı biliyordu Leiff. Ludd, yeni gelen birasının köpüğünü dudaklarından hissedince rahatladı. Bir de babasının ona uzattığı sigarayı alıp yakınca ve dumanını içine çekince daha çok sevindi. İçinden babasına minnet ve şükran duygusu fena bir şekilde kabardı birden. Sigaradan bir iki fırt daha aldıktan sonra küllüğe nazikçe bıraktı.
Birkaç saniye babasının gözlerinin içine baktı. Leiff, gerçekten de -yaşından olsa gerek diye düşünüp kıkırdadı Ludd- yaşlı görünüyordu. Ancak Leiif'in yaşlı olması Ludd'un ona karşı beslediği sevgiyi değiştirmezdi. Ludd, birasından bir yudum daha alıp masaya hızlıca ses çıkartarak vurduktan sonra, masadan çıkan tozların eşliğinden çocuklarını düşünmeye başladı. Gerçekten de onları görmeyeli iki üç gün olmuştu. İçinden ölen karısını ve çocukların annesinin ölüm haberini alınca nasıl yıkıldıkları anı geçirdi. İçinden küfür ve lanet okuduktan sonra bu hayali sonlandırma gereği hissetti. Dışarısında daha demine kıyasla felaket bir yağmur baş göstermişti. Ludd artık kendisinin ıslanma riskini azaltan Cüpesinden şüphe duyuyordu.
Etrafı göz ucuyla süzdü Ludd. Konuşacak bir şeyler arıyordu. Ancak babası tekrar Ludd'a baktı ve konuşacak bir hal takındı. Ludd tekrar babasına karşı büyük bir sevinç besledi bu anda. Çünkü onu büyük bir dertten kurtaracaktı '' Ludd, çocukların nasıl? '' Aslında babasından beklediği sözcükler tam anlamıyla bu değildi. Hafifi şaşkınlık ve irkilme ile karışık bir duyguyla cevap vermeye yeltendi Luddwynn. '' İyiler baba. Seninle en kısa zamanda görüşmek istiyorlardı. Özlemişler galiba biraz. '' Verdiği cevap üzerine en küçük kız çocuğunun, Ludd'a nasıl yalvarışı aklına geldi. Ama bu hayaller Ludd'un artık canını fena halde sıkmıştı. Sıkan hayallerden kurtulmak, Ludd için çocuk oyuncağı olduğundan hemen babasına odaklanıverdi. | |
| | | Ference Leiff Jagger Büyüceşûra Baş Hâkimi
Mesaj Sayısı : 72 Asa : 12 inç, yarı esnek. Defne dalı, anka telenkli. Evcil Hayvanı : Köpek, Fox. Kayıt tarihi : 13/01/09
| Konu: Geri: ~Sohbet ve Bira Perş. Ocak 22, 2009 8:15 pm | |
| Üç torunu vardı. Hepsini ayrı ayrı seviyordu ama Howard bir başkaydı. Belki tek kız torunu olduğu için belki de en küçükleri olduğu içindi. Ondan dolayı Howard'a ayrı bir ilgisi vardı. Nicolai ile fazla konuşmazlardı fakat onu da çok severdi. Babası gibi seherbaz olan Karl'ı da çok severdi. Torunlarıyla bir an evvel görüşme isteği dolmuştu içinde. Hele bir de Ludd'ın sözlerini dinleyince. Torunlarıyla görüşmeyi kafasının bir köşesine yazdı hemen. Sigarasından bir fırt çekerken umarım bunu da unutmam, diye düşünüyordu. Unutkan Leiff için bu doğaldı. Ama büyük ihtimalle torunlarını unutmazdı. Yoksa unutur muydu? Böyle saçmalıkları düşündüğüne göre Leiff'in beyni sulanmıştı, biraz açılması gerekti. Bunu sağlamak için hemen bira kupasını tutup kafasına dikti. Birkaç damla sakalının ardına saklanırken bira da bitmiş oldu. Yeni birayı isterken bu kez sesi biraz daha değişik ve tiz çıktı. Hemen öksürerek sesini düzeltti. Uzun süredir konuşmadığı için olmuştu bu. Leiff buna uyuz olurdu. Kafasının kelini kaşırken buna nasıl izin verdiğini düşünüp durdu.
Canı sıkılmaya başlamıştı artık. Bunun nasıl mümkün olduğunu bilmiyordu. Sigara paketi de bitti bitecekti. Oğlu da sıkıntılı görünmekteydi. İki yönden uzayan sakalını ortada birleştirip sıvazlamaya başladı. Bu sıvazlama esnasında bir ara eline kaymakbirası gelmiş gibiydi. Bunun verdiği uyuz hissi düşünürken yeni biralar da geldi. Leiff sanki kovalayan varmış gibi birayı tek dikişte bitirdi ve ardından bir ''Ohhh..'' çekti. Eğlenmişti ama her güzel şeyin bir sonu vardı. Han sahibesinden bir şişe ateşviskisi istedi. Viski gelince onu açmadı. Ayaklandı birden; ''Ben gidiyorum oğlum. Bu viskiyi eve saklayalım. Haydi kal sağlıcakla.'' dedi ve oğluna içtenlikle sarıldı. Ağır adımlar eşliğinde dışarı çıktı. Geldiği yolu tercih etmeden eve cisimlenmişti. | |
| | | Dennis Cristo Malfoy Ölüm Yiyen
Mesaj Sayısı : 3 Yaş : 32 Asa : Ölümün sessizliği Evcil Hayvanı : Ralph Kayıt tarihi : 22/01/09
| Konu: Geri: ~Sohbet ve Bira Cuma Ocak 23, 2009 6:51 pm | |
| "Karanlığın içinde beliririm , Ben ne ölüm ne de yaşam bilrim. Hayatın uzun geldiyse sana , Haber ver halledivereyim "
Cüppesinden kayan minik yağmur damlaları eşliğinde mırıldanıyordu türküsünü.Her zamanki gibi yine dolşıyordu.Bayadır parasız ve çapulcu olduğu için birazcık avlanma gereği duymuştu.Belki bir zengine rastlar ve 1 ay boyunca rahat rahat gezerdi yada daha iyisi belki bir kanı bozuk bulurdu.Sessizce yağan yağmur bu düşüncelerini dövüyordu işte.Toprak kokusu yağmur kokusuyla yükseliyor ve tüm genzine doluyordu.Eski şatonun yanındaki bu toprak sokakta tek başına yağmurun altında ıslanıyor ve bu saçma ama onun için anlamlı şarkıyı söylüyordu.Küçüklüğünden kalmıştı bu alışkanlık onda.Bir şarkı uydurur ve onu mırıldanırdı.Bazen .ok iyi olduğu da olurdu bazen saçma olduduğuda.Her zaman kendi dili olmazdı söylediği şarkı.Sadece kafiyeli anlamsız harf yığınlarıda olurdu.2. Dili olan Türkçe de.
Yağmur hızlanmaya başlamıştı yavaş yavaş.Ayakları çamur birikintisine girip çıkıyor ve arkasında bir iz bırakmasına neden oluyordu.belirleyici bir iz.Converseleri onun için parmak izinden daha da belirleyiciydi.Yine de silme veya yoketme zahmetine firmedi.Zaten onu takip edipte canlı çıkan olamazdı.Kendinden eminliği ise doruk noktasındaydı.Yağmur gitgide hızlanınca artık av zamanının geldiğini anladı ve hemen en yakın pencereye seğirtti.Pencere ünlü Üç süpürge barının penceresiydi ve hedef bulmak için en iyi yerdi.Dikkatlice içeriyi süzdü.Masalar tıka basa doluydu ve her zamanki gibi içki su gibi akmaktaydı.Mekan sarı bir ışıkla aydınlanıyor insanların gürültüsü sokağa kadar taşıyordu.Eşiğinde mis gibi viski kokusuyla.Ahh viski.Onun tek bağımlısı olduğu şey.Onun verdiği sıcaklıkla az zaman geçirmemişti.Boğazını yakarak giden o mahoş sıvı ve sonunda hissedilen sıcaklık.
"Kendini tut Keş"
Mırıldanarak emir vermeye başlamıştı yine kendine.Tam bir sırıtma yüzünde beliriyordu ki dondu kaldı."Ludwynn Johan Jagger" Seherbaz Büro başkanı orda oturuyordu.Kaymak birası il e başbaşa ve yalnız.İşte aradığı şey buydu.Bu bir kanıbozuğa rastlamaktan bin kat daha iyidi.Onların koruyucusuna rastlamıştı.Hızlıca beyninde bir plan tasarladı.Aslında planı basit ve etkiliydi.Mekan kalabalık ve gürültülüydü.Herkes ya sarhoş yada sohbete o kadar dalmıştıki kimse çevresiyle ilgilenmiyordu.Normal bir insanmışcasına önce hemen önüne oturacak ve sanki sarhoş gibi konuşacaktı.Ardındanda güm.İmpreio büyüsü etkisinde kalan adam daha ne olduğunu anlamadan onun kontrolüne geçecekti.Birazcık dışarı doğru yürütme ve sersemletme onu elde etmesine yeter de artardı bile.
Hemen tahta kapıdan içeri girdi.Ortamın sıcaklığı da aynı hızla onun yüzüne vurdu.Dışardan gelen bir insan için aşırı derecede sıcaktı ve tabi kide nahoştu.Derin bir nefes aldı önce.Viski kokusunu ayırt edebilmişti hemen.Keskin kokusunu her yerde tanırdı.Direnmeliydi.Bir av sırasında bunu yapamazdı.Hızlıca kendini toparladı ve hemen rolüne büründü.Artık paytak paytak yürüyor ve güzgün konusmuyordu.O bir sarhoştu.Sendeleyerek Seherbazın masasına gitti ve adamın önündeki sandalyeye çöktü.Adam ağzını açamadan da başladı.
"Meğabalağğğ dosjummm.İjim ne?"
Bazen kendi bile inanmıyordu bu numataya ama saflar hemen belli olurdu.Kimse onu dikkate almıyordu ve zamanı geliyordu.Adam daha ona krşı tek bir laf etmeden sandalyesinden düşecek gibi yapıp assasını kavradı ve sihri mırıldandı.
"İmpreio"
Bu gürültüde kimse duydumu duymadımı bilmiyordu ama kesin olan bir şey vardı ki eğer büyü etki ederse bu adam artık bir ölüydü.....
Out: "Bu sadece herhangi bir karşı bilgi olmaması dolayısıyla yapldı.Forumda kimse saldırmayacak ibresi göremedim ve bende saldırdım.15 dk offline olduğu için bekleyeceğim ve büyü geçerli gibi rp yapacağım.." | |
| | | Dennis Cristo Malfoy Ölüm Yiyen
Mesaj Sayısı : 3 Yaş : 32 Asa : Ölümün sessizliği Evcil Hayvanı : Ralph Kayıt tarihi : 22/01/09
| Konu: Geri: ~Sohbet ve Bira Cuma Ocak 23, 2009 7:15 pm | |
| Bir anda donuklaşan bir bakış ve robot gibi bir surat.Adam tuzağa düşmüştü işte.Onun sarhoş numarasını yutmuş ve büyünün etkisine geçmişti bile.Artık kendine Seherbaz Büro Başkanı diyen bir kuklası vardı.Onunla istediği kadar oyanayabilir ve canı sıkıldığında onu çöpe atabilirdi.Kocaman bir sarhoş kahkahası attı ve adama düşüncesiyle emir vermeye başladı.
"Asayı bana uzat ve gözünü kapa"
Robot gibi oynayan el yavaşça ve titreyerek ona asayı verdi.evet karşı çıkıyordu ama nereye kadar çıkabilirdiki?Hızlıca adamın elinden asayı söktü ve hemen orda kırdı.Bu asayı yanında tutmak saflık olurdu.Heran uyanabilecek birisi varken 2 asa taşımak delilik olurdu.Asa çatırdayıp 2'ye ayrılırken bir kişi bile dönüp bakmadı.Bu gürültüde kemik kırılsa kimse bakmazdı.
Planın 2. aşaması için hazırdı.Sarhoş gibi kalktı ve adama yöneldi.Onunla aynı hizaya geldiğinde ise artık her şey hazırdı.Elini tuttu ve evindeki mahzene odaklandı.Bu oyuncağını viskilerinin yanına götürüyordu.Orda onunla biraz oynayacak ve ardından sıkılıp çöpe atacaktı.Sarhoş ve zevkli geçecek bir hafta onu bekliyordu.
out: Karagah namına hiç bir şey yok o yüzden belli bir yer söylemem karargah gelene kadar böyle.Bir dahaki sefere böyle yarım bırakıp gitmeyin ^^ | |
| | | Craig Justin Archman Muggle
Mesaj Sayısı : 233 Asa : 18 inc Unicorn Kanı Evcil Hayvanı : Corb ~ Rp Sevgilisi : Yok ~ olması mı Lâzım ? Kayıt tarihi : 11/01/09
| Konu: Geri: ~Sohbet ve Bira Cuma Ocak 23, 2009 8:20 pm | |
| Out: Vay canına.. Demek ki neymiş her gördüğümüz yere atlıyormuşuz. Madem herhangi bir konuda bilginiz yok o zaman neden kafanıza göre bi’ şeyler yapmaya çalışıyorsunuz anlamıyorum. İlk uyarınızı almış bulunuyorsunuz. Yaptığınız rp’ler geçersiz sayılmakla beraber mekândaki kişilerinde isterse bu yazılanlar silinecektir. Bundan sonra umarım bilginiz olmayan bir şey hakkında uygulama yapmazsınız. Aksi taktirde tekrar bir uyarı alabilirsiniz. İyi günler. | |
| | | Ludwynn Johan Jagger Baş Seherbaz
Mesaj Sayısı : 22 Evcil Hayvanı : Jalorah adında Kurbağası, Solucanı. Rp Sevgilisi : Valeria Delia Silver Kayıt tarihi : 14/01/09
| Konu: Geri: ~Sohbet ve Bira C.tesi Ocak 24, 2009 4:01 pm | |
| Ludd, biraz etrafı süzmeye devam etti. Birasını ve sigarasını tamamen bitirmişti. Babasının da aynı şeyi yapmasına bir anlamda sevindi. Ayağını yoklayan ağrı, karıncalanmaya sebep olmuştu. Karıncalanma ve içinin ürpermesi üzerine Ludd sandalyesinde biraz doğruldu. Babasının kırışmış cildine son bir kez daha baktı. Ancak kırışmış cildi, sakallarının arkasına öyle itinayla saklanmıştı ki görmek bayağı bir zordu. Ludd ellerini birbirinin yardımıyla çıtlattı bir iki kez. Bundan sonra ne yapacağını pek kestiremiyordu. Dışarı çıkıp biraz gezebilirdi. Yada Bakanlığa gidip babasının istediği gibi masabaşında sıkıcı bir günü yorgunluğunu katlayararak oturabilirdi. İlk seçenek daha bir cazip geliyordu Ludd'a. Ancak babasına fena halde bağlı olduğundan, iknci seçeneğide göz önünde bulundurması gerektiğini anladı.
'' Ben gidiyorum oğlum. Bu viskiyi eve saklayayım. Hadi kal sağlıcakla '' Ludd'u kendine getiren sözlerdi bunlar. Afallar gibi hissetti kendini birden. Ancak kısa sürede toparlanarak ayağa kalktı ve babasını büyük bir sevgi gösterisiymişcesine sarıldı. Bu içtenlik, şimdi kazandığı bir özellik değildi elbette. Babasının hafifi topallayarak kapının dışına çıkmasını biraz kırgınlıkla izledi Ludd. Uzun süre kapıya bakmaması gerektiğini anladı. Hemen kendini toplayıp masaya birkaç Galleon koydu. Garsona eliyle selam verdi ve dinen yamurun bıraktığı koku eşliğinde dışarı çıktı. Dışarısı yağmur nedeniyle hiç sevmediği bir şekilde kokuyordu. Buna pek aldırış etmeyen Ludd, Üç Süpürge tabelasına bakarak yolun karanlığında kayboldu. | |
| | | | ~Sohbet ve Bira | |
|
| Bu forumun müsaadesi var: | Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
| |
| |
| |
|