Claire Luxmore

Fiziksel Özellikleri:Kahverengi saçları; sıcak gülümsemesiyle ve surat yapısıyla bir uyum yaratır. Saçlarında dalgalar vardır ve düz saçlı olmadığı için çok sevinmektedir. Her ne kadar yemek yemeğe çok düşkün olsada vücudunun yapısı hep ince kalmaktadır.Boyu çok uzunda değildir çok kısada.Gözlerindeki pırıltıyla herkesin gözüne girmeyi başarır.
Kişilik Özellikleri:Aslında çok canlı bir kişiliği vardır ama insanları tanımak için ,konuşmak yerine bir köşeye çekilerek onları izlemeyi tercih eder.İnsanları tanıyınca, yanlarına gidip konuşur.Arkadaşlarına her zaman destek çıkar. Onların düşmanın Claire’in de düşmanıdır..Sinirlenince saman alevi gibi bir anda parlar ve bir anda sönüverir .İlk aklına geleni yapar ve söyler.Bu nedenle pot kırmakta üstüne yoktur.Kesinlikle dönek değildir ve yarı yolda bir işten caymaz.Bunun yanında oyunculuğu iyidir ve arkadaşlarına ihanet etiğine herkesi kolayca inandırabilir.
Geçmişi:Annesi Fransız babası İngilizdir. Severek evlenmiş, aşk evliliği yapmışlardır. Claire, ailesinin tek çocuğudur. El bebek, gül bebek büyütülmüştür. “Keşke bir kardeşim olsaydı” diye hiç düşünmemiştir. Küçüklüğü hep bir sevinç bir heyecan içinde geçmiştir. Sevgiye muhtaç bir çocukluğu olmamıştır.

Örnek Rp~

Claire yine her zamani günlerinden birini yaşıyordu. Arkadaşı Melodie’yle sözleşmiş sinemaya gideceklerdi .Daha gidecekleri filmi seçmemişlerdi ama Melodie’nin romantik film isteyeceğini sözleştikleri an anlamıştı.Geçen sefer kendi istediği filme gittikleri için mecbur aşklı bir film izleyeceklerdi. En son izlediği aşk filmini gözlerinde canlandırmaya çalışıyordu: Sadece kare kare görüntüler ve birkaç ses tonu geliyordu gözünün önüne. Filmin ismi “Love Me” yada “My Love” gibi bir şeydi. Filmi çok sevdiğini ve sonlara doğru gözyaşlarına hakim olamadığını bile hatırlıyordu ama film nasıldı?!Bunu unutmamalıyım.diye düşünerek hemen eline not etti. Belki Melodie bu filmi hatırlayabilirdi.

Sinemaya ayrı ayrı gidecek ve orda buluşacaklardı. saat 14:00’da sinemanın kapısına giden Claire arkadaşını beklemeye başladı. İncecik ipten atkısı onu soğuktan korumaya yetmiyordu.Melodie’nin her zaman geldiği yöne doğru gözlerini dikmişti.Saatine baktı.Saat 14:03 veya 14:04 gibiydi. Tam kafasını kaldırıp yola bakacaktı ki bir el tarafından gözleri kapandı.

Melodie?!

Eller hâlâ Claire’in gözlerini kapatıyordu. Melodie değilse kim gelmiş olabilirdi. Gözlerini tutan ellere dokununca yünlü bir eldiven hissetti. Eldivenin parmakları açıktı. Parmakların ait olduğu eller ise iri yapılı ve güçlü gibi geliyordu.Belki de David’ti bu arkasındaki.

David?!

O da mı değil? Kimdi peki bu?
Claire hâlâ gizemli ellerin sırrını çözememişti.Kendi adını duyamayan kişi sıkılıp ellerini kaldırdı ve Claire’in ona dönmesini bekledi.Claire döndü ve aynı anda ikisinin de suratlarında “şaşkın” bir ifade belirdi. Karşısında hiç tanımadığı bir çocuk duruyordu.Çocuğun saçları gözlerinin biraz üstüne kadar geliyordu renkleri sarıydı Parmakları açık olan eldiveni mor renkliydi. Mavi gözlerindeki şaşkınlık ifadesi yerini kızaran yanaklara bıraktı. Çocuk her kelimesinde daha da kızarıyordu.

Ah,çok özür dilerim! Sanırım sizi biriyle karıştırdım! N’olur affedin.

Claire "Önemli değil" derken yüzüne sıcacık bir gülümseme yerleşti. Yaklaşık 6-7 saniye birbirlerine baktılar. Çocuk:


Şey…uhmm..Ben geç kalıyorum. diyerek sinemaya doğru koşmaya başladı.

Sarışın çocuk tam kapıdan geçtiği sırada Claire, Melodie’nin sesini duydu.Melodie geç kaldığı için özür dilerken Claire’in yanına doğru koşuyordu.Saat 14:30 olmuştu.
Melodie yolda gelirken Claire’e bir hediye alıp yarım saatlik gecikmesini telafi etmek istemişti.Yolda gördüğü mağazaya hemen dalarak Claire’e aceleyle bir hediye seçmişti.Telafi hediyesini verirken Claire’in beğeneceğini umuyordu.Claire’inse aklında hâlâ sarışın çocuk vardı.Paketten çıkan Claire’i o an şaşırtıcak ve sevindirecek tek hediyeydi:Yünlü,mor,parmaksız eldivenler...