Larissa Isidora Veronicha IV. Sınıf Slytherin Öğrencisi
Mesaj Sayısı : 73 Asa : Karanlığın Asaleti Evcil Hayvanı : Viyocell -* Kedi Rp Sevgilisi : Barclay Calvex Lareque (L) // Sarkan olursa Sarkıtırım! Kayıt tarihi : 18/01/09
| Konu: Larissa Isidora Veronicha Paz Ocak 18, 2009 7:28 am | |
| Adı & Soyadı ~ Larissa Isidora Veronicha
Fiziksel Özellikleri ~ Larissa uzun boylu [1,72] ve zayıf bir kızdır. [42] Uzun simsiyah saçları ve bembeyaz teni ile güzel bir ispanyol kızıdır Yüz hatları oldukça ölçülü ve güzeldir. Vücudunu oldukça beğenen Larissa en çok mavi gözlerini ve hacimli burnunu beğenir. Küçükken bale ve bir ispanyol dansı flamenco yaptığı için oldukça da güzel olan vücudu esnektir.
Kişisel Özellikleri ~
Soğuk Bir Kızdır.Kimseye Kolay Kolay Güvenmez.Ama Güvendikten Sonrada Pişman Olmaz.Sessiz Bir Kızdır.Çok Konuşmaktan Çok Az Ve Öz Konuşmayı Tercih Eder.Dışarıdan Sessiz,Durgun ve Sakin Birine Benzer.Ama Onu Tanıdıkça Farklı Biri Olduğunu Anlarsınız.Küçük Çocukları Ve Melezleri Sevmez.Melezleri Sevmemesinin Nedeni Yetiştirilme Biçimidir. Sevgi Pıtırcıkları Ve Herşeye İyi Yönden Bakanlardan Hoşlanmaz.Duygu Sömürüsü En Sevmediği Şeylerden biridir.Lider Ruhludur.Girdiği Ortamın Sahihibi Olmayı Sever Ve Genellikle Bunu Başarır. Çalışkandır.Kaybetmeye Karşı Hiç Tahammülü Yoktur.Her İşte Bir Numara Olmayı Hedefler Ve Bunun İçin Emek Harcar.Çok Kurnazdır.Güzel Bir Kız Olduğu İçin Erkeklerle Oyun Oynamayı Ve Kendisine Aşık Etmeyi Sever.Duygusallıktan Hoşlanmaz Ve Mız Mız Olan İnsanları Sevmez.Akrep Burcudur Ve Onun Neredeyse Her Özelliğini Taşır.
Ailesi / Geçmişi ~ İspanya’nın başkenti Madrid de dünyaya gelmiştir. Ölen annesi Marié Cassie Veronicha bakanlıkta çalışan gizli bir ölüm yiyendi. Babası Jack esrar dairesinde görev yapmaktadır ve o da bir ölüm yiyendir. Larissa nın annesi öldürülmüştür. Onu öldüren ise Carminayı sahiplenen ve vaftiz annesi olduğunu iddia eden Eista Iliana Scouxé dir. Eista annesi Maria nın bakanlıktan en yakın arkadaşıdır ve o da bir ölüm yiyendir. Larissa bu cinayeti Eista’nın işlediğini bilmez ve onu sever. Eista onu kendi yöntemlerine gore eğitiyor, karanlık büyüler konusunda ona bilgiler veriyor, uygulatıyordur. Bu durum Larissa'nın karşı koyamadığı bir gücün ortaya çıkmasına sebep oluyordur. Okuldan mezun olduktan sonra vaftiz annesi Eista ile yaşamayı düşünmektedir.
Örnek Rp ~
-''Gecenin bir yarısı saçma bir ayin için mi buradayız Bella. Ahh lanet olsun. Bu saatte önemli birşey olduğunu sanmıştım.
~ Mavi gözlerindeki kızgın ateş gece karanlığındaki o ıssız ruhu da yakmışcasına bakıyordu sanki. Issız ve derin. Çaresiz anlarda o ufak düşlerinin arasından gelmişcesine masum ve derin... ~
-''Hah! Bu tam bir saçmalık. Böyle şeyler hoşuma gitmiyor Bella. Özellikle de böyle ortamlarda.''
Elindeki ufak bir parşömen kağıdına özenle yazılmış olan yazıyı parçalıyordu. Ufak parçalara ayırdıktan sonra çalıların arasına attı fışımla. Etrafa saçılmışlardı. Gözlerindeli ateş şimdi mektubu yansıtıyordu. Belki de okuyunca vereceği o tepki tahmin edilmişti, neye yarardı ki. Bu tür şeyleri sevmiyordu. Bu gecenin henüz tam olarak amacını anlayamamıştı belki de. Ayin içinmiş... '' Hani Lord nerede sahtekarlar... '' Dememek için zor tutuyordu kendini. Belki de iki gece önce olanlar için yargılanacaktı. Ahh şu cinayet. Belki yapmamalıydı. Ama olmuştu bir kez. Şimdi ise herkes öğrenmişti. Azkabana düşmek de vardı işin ucunda. Yoo yoo belki o çirkin suratlı ruh emicileri çekebilrdi ama onu emmelerini asla! Şimdi azar mı yiyecekti yani..? Yakalanması zordu ama alacağı ufak çaplı ceza. Bella mı verecekti. Belki de.
-'' Phells cinayeti Eista. Herkese yayılıyor bu. Bu işe bir çare bulmalıyız. Biliyorsun Phells sevilirdi. Lord ne diyecek diye endişeleniyorum'' Bu sesler cılız sesli Bella dan çıkıyordu. Eista nın kulağına eğilmiş, bahsediyordu son durumlardan. Ahh ne kadar da gereksiz! Sanki kendisi hiç kimseyi öldürmemiş gibi...
-'' Bella Lord bunu biliyor mu bilmiyorum ama o bunu hak etti! Bize ihanet etti ve cezasını verdim. Bunu zaten ben yapmasam Karanlık Lord yapacaktı. Birde Büyüceşura var. Ahh lanet olası iş! Kimse nin kulağına gideceğini sanmıyorum. Biliyorsun Tuana ile yakındık. Kimsenin bana hesap soracağını sanmıyorum tatlım. Yanlız biliyormusun Ciéarn için üzülüyorum. Zavallı yetim. Ciéalrn Lycia Phells. Bir şekilde o kıza ulaşmalıyım Bell. Hogwarts a gidip ona ulaşmalıyım. Biliyorsun ona özel bir teklifim olacak''
Bunları söylerken gözleri parlıyordu adeta. siyah pelerininin kapşonunu çıkardı. Şimdi yine pelerini gibi simsiyah olan saçları beline kadar asaletle süzülüyordu. İçi bunu yaptığı için bir an olsun acımamıştı. Her ne kadar onun en yakın dostu olsa bile... Belki de dost sandığı o yılan. Ona yılan demek büyük ayıp olurdu. Tabii aslında ona değil. Yılanlara. Tuana Phells... Bakanlıkta tanıştığı o güzel kadın. Sevdiği adamı elinden alan yine o pislik. Yine onun işine göz koyan sahtekar. Şimdi ise bir ölü. -* Hahah. Bir an bile pişman değildi. Onu kıskanıyormuydu.. Yoo.. Belki de. Ama ne değişirdi ki. O artık bir ölüydü. Ölü ölü ölü. Bunu duymak damarlarındaki kanı bir fişek gibi ateşliyordu. Ona çektirdiği o acı. Ölmek için Eista ya olan o masum yalvarışları. Gerçekten zevk verici bir ölüm olmuştu. Şimdi o küçük kızı bulacaktı. Ravenclaw 5. Sınıf. Ahh annesi kadar güzel! Lanet olası bir Phells daha. Onu öldürmeyecekti belki ama. Yüzleşmek istiyordu.
-'' Şatoya nasıl gireceksin Eista. Saçmalama. Başka bir çare düşünmelisin. Daha kolay ve güvenli. Ayrıca o kızı biliyorum. Oldukça zeki. Geçen gece vampir Catherines ile gördüm onu ormanda. Buraya sık uğradığını sanmıyorum ama ondan bir şekilde kurtuldu! Ne yapacaksın'' Demişti Bell az önceki ses tonuyla. Demek vampir Catherines. On beş yaşındaki bir velet için fazla güç gerektirmezmiydi bu mücadele. Herneyse. Şu an bir vampir değildi konusu.
-''Herneyse Bell. Zamanla bir çaresini bulacağım. Olmazsa birşeyler yapacağım. Anladın sen işte'' dedi. Son sözlerinde gözleri uzaklara bakıyordu. Derin bir sessizlik çökmüştü. İkisi de susuyordu. Belki de yorulmuşlardı konuşmaktan. Ne konuşmuşlardı ki sanki. Bella her ne kadar belli etmese de gözlerindeki o korkuyu sezmişti Eista. Ölmek den mi korkuyordu öldürülmekten mi..? Onun Phells i sevdiğini bilirdi ama ondan da korkuyordu. O yüzden ses çıkaracağını sanmıyordu ki çıkarmamıştı da zaten, buna cesaret edemezdi.
-''Auuuu Auuuu''
İkisi de bu sesle irkildi bir anda. Daha sonraki çığlık sesleri ise sessizliği bozmuştu bir anda. Birilerine birşeyler oluyor belliydi.
-''Birileri yine birşeyler yapıyor anlaşılan. Baksana bizim koca kediyi kızdırmışlar. Her neyse Bell bakayım şuna bir. Görüşürüz'' demesi ve asasını pelerininden çıkarak yok olması bir olmuştu. Birden tekrar belirmişti ormanın diğer bir ucunda. Kurt adam! Şuradaki küçük veletleri yiyecekti belli ki. Lanet olsun birşeyler yapmalıydı. Elinde duran asasını kurtadama yöneltti. Çocuklar korkuyla bakıyordu adeta. Kurtadamın arkasına yaklaştı. Ona oldukça yakındı. Kurt bir anda arkasını döndü. Eisha yı beklemiyordu anlaşılan. Eisha bir adım geri çekildi ve asasını sanki kurtun gözüne sokmak istercesine tutuyordu. Bir kaç saniyelik sessizliği Eisha nın net sesi bozdu.
-''Adava Kedavra!
Eisha hemen küçük çocukların yanına gitti ve hepsini teker teker süzmeye başladı. Hepsi olanlara inanamıyor gibiydi.
-''Sizin gibi küçük çocukların bu saatte burada ne işi var acaba sorabilirmiyim? Buraya girmenin siz öğrenciler tarafından yasak ve tehlikeli olduğunu biliyorsunuz. Ahh durun söyleyeyim eminim geçerli bir sebebiniz var. Hanginizin ödevini köpeğiniz kaptı ve kaçtı?!
Dedi yargılayıcı bir ses tonuyla. Hepsini teker teker süzüyordu. Bu saatte burada ne işleri olduklarını öğrencekti.
Herkes olanları anlamaya çalışırcasına bakıyordu Eista ya. Şaşırmıştı hepsi. Sonuçta karşılarında tanımadıklrı karanlık bir kadın vardı. Ayrıca bu kadın bir kurtadamı gözleri önünde öldürmüş ve bunun karşısında soğukkanlığını hiç bozmadan sürdürebilen biriydi. Hepsi de doğal olarak baston yutmuş gibiydi. Dahası canavarı öldürmekle kalmamış onları basmıştı bir kere. Şimdi ona hesap vermek zorundaydılar. Hepsini teker teker inceledi. Bir takım halindeydiler adeta. Eista yı gördüğüne sevinenlerde vardı tabii. Bunlardan birisi ise kahverengi saçlı mavi gözlü şu kız. Prudéncia... Onu hatırlıyordu. Evet evet. Daha önce onunla kısa bir sohbetleri olmuştu. Ne kadar sinsi ve zeki olduğunu biliyordu. Ahh şu ravencaw. Bazıları slytherin için yaratılmış olan küçük çocuklar. Çoğu umut vaad ediyordu. Tabii doğru yolu bulabilirlerse. Küçük kız Eista nın arkasından dolanarak karşısındaki oğlan çocuğuna yaklaştı. Gülümsüyordu ikiside. Sanki olanlardan pek de mutluymuşcasına.
" Selam Eista! Dediklerini duydum da, sence bu zavallı Gryffindorlular" ne yapıyor olabilirler? enim yapmaya geldiğim şeyi sanırım sen gerçekleştirmişssin bile. Baksana; hepsi mum gibiler, zavallılar.
Vayy vayy. Bizim küçük kızımız büyümüş de Gryffindorluları küçümsüyordu. Bu durum ister istemez Eista nın yüzünce ufak bir tebessüm oluşmasına yol açtı. Bu kız görmeyeli ne kadar da açılmış diye düşünüyordu. En son gördüğünde çok daha farklıydı. Bu sözlerinin ardından Eista kıza bakarak sadece gülümsemedi. Konuşmak için doğru zamanı bekliyordu. Prudéncia nın yanındaki çocuk da en az kız kadar mutlu gibiydi. Kısa süren bu sessizliği oğlanın dikkat çekici sesi bozdu.
‘’-Böyle Güzel Bir Kadın’ın Bu Saatte Yasak Orman’da Olmasının Sebebi Nedir? İşaretini Mi Kaybetti Yoksa?’’
Demişti bu ses. Ahh kimdi bu çocuk. Sesinde bile farklılık vardı. Çok cazip, farklı. Oldukça dikkat çekici. Prudéncia ile yakın olmalılar diye düşündü. Sarışın çocuğa doğru yürüdü. Pelerini yerde saltanatını ilan etmişti adeta. Asası elindeydi. Çocukların arasında yavaşça yürüdü. Sanki sözlerini saklıyordu. En son konuşacak gibiydi. O an karşısında duran kızla göz göze geldi. Kız sanki haykırmak istiyordu ki zaten bir bakıma da öyle oldu.
'’ Hufflepuff sınıf başkanıyım ben, bazılarının sandığı gibi Gryffindorlu değilim. Ayrıca binadaşlarımdan birinin yatağında olmaması sebebiyle buradayım. Bunun için kimseye hesap verme zorunluluğum yok. Buna yetkim var! ‘’
I-mm oldukça sert. Zavallı velet. Karşısında kim olduğunu bilmiyordu herhalde. O an Eista orada bağırmak işte ben, karşında gördüğün kadın. Kim ha kim. Biliyormusun!? demek istiyordu ancak söylediklerini o an için yuttu. Kalesini içten fethetmek istiyordu. Zaten bu sözlerin bir bakımı da sarışın çocuğa gitmişti sanki. Hala yüzündeki o sakin ve etkileyici gülümsemesi vardı. Karşısındakini gıcık etmek istercesine gülüyordu. Kibar ve bir o kadar da kibirli. Sarışın kız ve yanında ona çok benzeyen ki ikizi olduğunu tahmin ettiği kız konuşmuyorlardı. Herhalde olanları hala anlayamadılar diye düşündü Eista. Daha sonra az önce burnu büyüklük yapan kızın tam yanındaki kahküllü kıza baktı. Eista tam söze girecekti ki bu kız bir anda söze atlamıştı. Ahh lanet olası bücürler. Ona sözlerini yutturmuşlardı adeta. Ama az sonra olacaklar işin en eğlenceli kısmı olacağa benziyordu. Eista sözünü kesen kıza evet seni dinliyorum dercesine bakıyordu. Sanki onu korkutmak istercesine. Bakalım ne söyleyecek diye mırıldandı içinden.
Bir ödev konusunu araştırmak için burdayız.Biliyorum gece gece saçma gelecek ama biz kesinlikle gece daha rahat ediyoruz.Ayrıca siz kimsiniz ? demişti kahküllü kız. O an Eista kendini tutamayarak bir kahkaha attı. Son kızın söyledikleri onu eğlendirmişti. Elinde olan asasını biraz yukarı kaldırdı. Tam yanında olan sarışın çocuğun yüz hizasına getirdi ve asasını onun yüzünde bir tül gibi gezindirmeye başladı. Bunu yapmak her zaman hoşuna giderdi. Daha sonra uzun süren kendi sessizliğini bozarak söze girdi.
DEVAMI ALTTA!
En son Larissa Isidora Veronicha tarafından Paz Ocak 18, 2009 7:36 am tarihinde değiştirildi, toplamda 2 kere değiştirildi | |
|
Larissa Isidora Veronicha IV. Sınıf Slytherin Öğrencisi
Mesaj Sayısı : 73 Asa : Karanlığın Asaleti Evcil Hayvanı : Viyocell -* Kedi Rp Sevgilisi : Barclay Calvex Lareque (L) // Sarkan olursa Sarkıtırım! Kayıt tarihi : 18/01/09
| Konu: Geri: Larissa Isidora Veronicha Paz Ocak 18, 2009 7:33 am | |
| ''I,mm. Edward. Yanlış hatırlamıyorum ya tatlım? Oldukça büyümüşsün. Farklı birine dönüşmüşsün adeta. Gece yolumu kaybettim. Ne şans ki sizler çıktınız karşıma. Yasak ormanda öylesine bir tur atayım ya da bir kaç kurtadam avlayayım diye düşündüm. Sanırım oldukça da başarılı oldum ha!
Demişti sözlerinde alaycı bir ifade ile. Edward... Ahh evet adı öyle olamıydı. Şu sinsi çocuk. Edward Eista yı tanımıyordu belki ama Eista onu oldukça yakından tanıyordu. Zaten gösterdiği bu yakınlıkta onu tanıdığının bir göstergesiydi. Adını, binasını, ailesini bilirdi. Onun karanlık tarafta olduğunu da biliyordu. Bu her zaman hoşuna gitmişti doğrusu. Sözlerine yine aynı alaycı ifade ile devam etti.
''- Prudéncia. Ahh canım görüşmeyeli sen de ne kadar değişmiş, büyümüşsün. Ancak değişmeye bir yanın. Zekan. Hala eskisi gibi oldukça iyi. Sende hoşgeldin'' Dedi. Güzel bir karşılama oluyordu. Evet şimdilik işi buradakilerle bitmişti. Hemen o ''ukala'' olarak adlandırdığı sınıf başkanına döndü vucudu. O an yerdeki yapraklar uçuşmuştu. Oldukça karanlık bir ortamdı. Ahh evet tam istediği gibi. Sınıf başkanı olan kıza iki iç adım yaklaştı. Evet şu an ona oldukça yakındı. Yine kendisinden boy olarak da oldukça kısa olan kıza doğru eğildi. O buğulu sesi tekrar hesap soruyordu adeta.
'' Sanırım sınıf başkanlığınız şatodan çıkana kadardı genç bayan. En azından sizin ve sizin kurallarınız için öyle olmasa da benim için öyle. Burada, şu an etrafımızda duran diğerlerinden hiçbir farkın yok benim için. Ve o farkının olmadığı bu yerde ona göre davran. Eminim iyiliğin için en doğru olanı bu olacak'' dedi. Gözlerinden çıkan ateş kızı korkutmuş olacak ki susuyordu. Zaten susmalıydı da. Konuşma hakkını ona vermiyordu Eista. Onun istediği gibi davranmak zorundaydı şu an. Bunları kıza söylerken tehditkarlıktan çok alay eder gibiydi. Ancak karşısındaki kız ve diğerleri ne ima etmeye çalıştığıunı anlamış gibiydiler. Kısa süren bu sessizliği yine Eista nın sesi bozdu. Bu sefer oldukça neşeliydi doğrusu. Oldukça gür çıkıyordu. Ani bir hareketle kahküllü kıza döndü ve bir anda konuşmaya başladı.
'' Vee siz küçük hanım. Gece gece ilham geldiğini düşünüyorsunuz ha. Ne kadar esrarengiz. Bu ödevin konusunu bende öğrenmek isterim doğrusu. Yoksaa o ödevini kapıp kaçan köpeğin hikayeleriyle mi ilgili, genç gryffindor. Hadii ama. Cesaretinizin göstergesi gibi davranın bana.
Son sözlerinin ardından belli belirsiz bir kahkaha atmıştı. Veletlerin şimdi ona ne karşılık vereceğini çok merak ediyordu doğrusu. O an sarışın küçük kız sanki suskunluğunu bozmuşcasına haykırmaya başladı. Bu durum Eista yı şaşırtmıştı doğrusu. Ufak bir çoçuğun ona böyle davranması. Hayır hayır. kesinlikle olamazdı.
"Arkadaşımın kusuruna bakmayın Bayan Scouxé. Biz burada ödev yapmak için bulunmuyoruz. Anige'yi bilemeyeceğim fakat, ben ve kardeşimin neden burada olduğumuzun sizi ilgilendirdiğini düşünmüyorum. 'Asla, size karşı saygısızlık yapmak istemem' ama profesörlerimizden biri değilsiniz. Bu durumda, kim olduğunuz değil, ne olduğunuz önemli benim için. Acımasız ve kendi gibi düşünenlerin yanında olan, vicdânından nasibini almamış biri olduğunuz izlenimine kapıldım. Üstelik, arkadaşım tehdit edilecek birşey yapmadı. Sadece ve sadece benim yüzümden burada olduğunu söylemesi, sizin kızmanızı sağlıyorsa, bir ilâç almanızı öneririm. Ve, gidip istediğiniz kişiye bizi şikâyet edebilirsiniz. Bunun yerine bana zarar vermeyi seçiyorsanız bu da sizin kararınız. Size bir zararı olmayan küçük veletlerden bir tanesini katletmekle elinize birşey geçeceğini zannetmiyorum. Ve artık gitmemiz gerekiyor. Gelin kızalar, gidelim buradan"
Haha ne kadar da iç acıtıcı bir durumdu öyle. Sanki Eista ya meydan okuyordu. Tam bir saçmalık diye düşündü. İlaç almak mı.? Kendini düşünen bir vicdansız mı? Haha oldukça eğlenceli geçecek bir geceydi. Az önceki ukala sınıf başkanı olan kıza yaptığı gibi hala gülümsüyordu. Sanki o hakaretleri duymamış gibi. Dahası kız gitmeye bile kalkmıştı. Edward ise onu durdurmaya çalışıyordu. Aralarında ufak çaplı bir diolog olmuştu.
‘’-Duydunuz Mu? Saygısızlık Yapmak İstemiyormuş.. Bu ‘Velet’ sıfatını kendinize saklayın küçük kızlar. Ve gitmek mi? Cık…Cık…Cık... Sanmıyorum. Daha yeni eğlenmeye başladık.’’
Uuuv. Küçük Edward nasılda lafı koymuştu öyle. Gerçekten de tam istediği gibi. Ancak bunları düşünürken kızın cevabıda gecikmedi.
"Git, kamış ye Howard!"
Heyy! Bu kız kendini ne sanıyordu böyle.Sessiz kalmaya çalışsa da artık dayanamıyordu Eista. Karanlık yüzünü onlara gösterecekmiydi... Yoo şimdilik hayır. Ancak bu kadar da saygısızlığa tahammül edemezdi!. Hızlı adımlarla kızın arkasından yürüdü. Herkes onları şaşkınlıkla izliyor gibiydi. Kızın omzunu kendine çevirdi yakalayınca. Artık gözgözeydiler. Yine o buğulu sesinden şu sözcükler döküldü.
''Sen... Kendini fazla zeki sanıyorsun sanırım ufaklık. Çok mu merak ediyorsun kim olduğumu. Belki ecelin. Belkide o küçük düşünüm. Ama şimdi burada kalacaksın. Hiçbir yere gitmene izin vermiyorum. Kimliğimi size açıklamak zorunda değilim ama emin ol bu gece sizi burada gördüğümü kanıtlayacak ve sizi bu okuldan attıracak güce ve rütbeye sahibim. O yüzden gücünün gereği gibi davran ve şurada duran diğer arkadaşlarının yanına defol'
Dedi. Son sözlerinde oldukça öfkeliydi. Sonuçta kimse ona saygısızlık yapamazdı. Hele ki ufak bir kız.Ancak onun cezasını daha sonra da verebilirdi. Şu an için bu sohbetin git gide tehlikeli ve içinden çıkılmaz olduğunu fark etti. Daha fazla devam ederlerse iki öğrenci de birbirine girecekti. Buna en azından şimdilik gerek yoktu. O an gözlerini kapadı Eista. Hızlıca asasını yukarı doğru kaldırdı ve içinden birşeyler mırıldandı. Gözlerini açtığında veletler kaybolmuştu!. Belki de yarın hiçbir şey hatırlamayacaklardı, kim bilir. Belki de sadece bir rüya sanacaklardı. Zaten öyle de olması gerekirdi. Bu durumun başına dert açması hoş olmazdı kendi açısından. Bu düşünceler içinde kaybolmuştu uzun bir süre tek başında. Daha sonra irkildi yavaşça. Etrafına bir kez daha göz attı. Yüzünde acımasız bir gülümseme vardı. O ukala veletlerle elinde sonunda görüşecekti. Pis bulanıklara günlerini gösterecekti ama şimdi değil. Bu düşüncelerinin ardından durduğu yerden yavaşça hareket ederek sisli yolda yürümeye başladı. Bir süre sonra sessizce kayboldu. Peki nereye? Karanlık düşlere. | |
|
Craig Justin Archman Muggle
Mesaj Sayısı : 233 Asa : 18 inc Unicorn Kanı Evcil Hayvanı : Corb ~ Rp Sevgilisi : Yok ~ olması mı Lâzım ? Kayıt tarihi : 11/01/09
| Konu: Geri: Larissa Isidora Veronicha Paz Ocak 18, 2009 10:11 am | |
| | |
|